Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    HaberlerOyunAssassin’s Creed Valhalla: Wrath of the Druids İnceleme

    Assassin’s Creed Valhalla: Wrath of the Druids İnceleme

    Ubisoft’un Assassin’s Creed adı altında uzun zaman sonra büyük bir istikrar yakaladığı üçlemesinin son oyunu Valhalla, piyasaya çıktığı dönem itibariyle tüm dünyada fırtınalar kopartmıştı. Bu durumun arkasına inşa edilecek DLC paketleri ile serinin gideceği yer daha da arşa çıkartılmaya da müsaitti. Bu yazıda konuğumuz Wrath of the Druids DLc paketi.

    DLC paketleri oyun dünyasında hedeflenen fikirlerin hemen hayata geçmediği, lakin iyi bir temel üzerine inşa edildiğinde de muazzam çizgiye doğru evrilebilen içerik geliştirme yöntemidir. AC serisinin geçmişinde çoğu oyunseverin bilebileceği gibi türlü türlü badireler, denemeler ve sıkıntılar yatmaktadır. Bu açıdan baktığımızda mitoloji ile bağlantılarının atıldığı üçleme, tüm seriden daha iyi sonuçlar vermiş dersek yanlış bir yorum yapmamış oluruz.

    Konuğumuz Wrath of the Druids ile İngiltere’den İrlanda topraklarına doğru kayıyoruz. Mistik bir nüans içinde ticaretle ve krallarla politik yaklaşımlar içinde bulunacağız. Değişen oyun içi bazı mekanikler ve iyileştirmeler ile ilk olarak karşımıza nehirde karşılaşacağınız yağmalar çıkıyor.

    Valhalla genel olarak Viking özüne sadık kalan bir yapımdı ve yağma kültürü oyunun başlarında size hem o heyecanı aşılıyor hem de seride hiç görmediğiniz bir deneyim olarak geri geliyordu. Şimdi nehir yağmaları ile amacımız belli bir rota üzerinde ilerleyerek gücünüzün son damlasına kadar yağmalıyorsunuz. Bir çeşit dungeon tarzı aslında bu fikir ve hiç fena uyarlanmamış. Burada tek sıkıntılı nokta, bir süre sonra bu konuda çok sık tekrar edebilme kapasitesi.

    Yağmalarla birlikte oyun içinde geliştirmelerden nasibini alan kısım ise yetenek ağacı. Bence yeterince iyiydi ve oyun zevkine de olumlu katkısı vardı. DLC ile birlikte yeni dallar bize sunulmuş. Böylece yeni denemeler ve karakter gelişimleri de emrimize amade.

    Ticaret kısmının gelmesi ile birlikte daha önce pek görmediğimiz türde bir iş akdi ile karşımıza çıkıyor. Önce ilgili bölgelerin ele geçirilmesi, sonrasında bölgede faaliyet iznini almamız üzerine kurulu. Ticaret noktalarında farklılaşabilmek ve gelişimini de kendi istediğiniz yönde tutabileceğiniz bir miktar işin içine tycoon yapısının girdiği değişik ve gelecek için “bir şeyler denediklerini” düşündüğümüz şeyler ile karşı karşıyayız. Ticaret noktalarını bulup gele geçirdikçe daha da güçlenecek ticaret ağımızla birlikte yukarıda bahsettiğim politik kısımdaki gücümüzü de elimizde tutuyor olacağız.

    Lineer bir yapının dışına çıkmayı seven oyuncular için yapım bize çeşitli yan görev opsiyonları da sunuyor. Krallığa karşı gelen haydutlar ve Druidler ile olan mücadeleleri konu alan, modern dünyadaki suikast görevlerine benzer yapıdaki görevler bize farklı ödül seçenekleri ile birlikte geliyor. Oyunun gidişatını pozitif yönde etkileyen ve ana senaryo görevlerinden sizi kopartarak haritada farklı yerlere savrulmanızı sağlayacak bu görevler gerçekten uzun sürelerinizi alabilir.

    Her yeni pakette olduğu gibi yine yeni gizemler, bulmacalar, yeni tematik görevler mevcut. Kelt kültürüne hayran oyuncular için devasa bir nimet külliyat olarak burada yatıyor diyebiliriz. Yeni silahlar ve zırhlar da cabası elbette. Hatta iki adet efsanevi derecede orağı aynı anda elde edebilir ve kullanabilirseniz özel bir yetenek de hizmetinize sunuluyor.

    Assassin’s Creed serisi Valhalla ile yükselişini Wrath of the Druid ile devam ettiriyor. Muazzam derecede iyi çalışılmış detayları ile karşımıza çıkan DLC, serinin yeni oyununa kadar bizi oyalamayı başaracak gibi duruyor.

    Haberler

    BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN