Bu yılın en çok beklenen yapımlarından olan Watch Dogs: Legion sonunda çıkış yaptı. Watch Dogs serisi Ubisoft’un doğrudan bir şeyler deneyerek ilerlediği ve Assassin’s Creed kurgusuna bağladığı bir oyun. Hal böyle olunca beklentiler yüksek ve meraklı oyuncu sayısı çok oluyor.
Yapım 3. Oyunda bizi yakın geleceğin Londra’sına götürüyor. Çöküşün eşiğinde yer alan Londra’da yeniden umudun adı olabilmek adına insanlarla etkileşime girmek, onları mücadelenin bir parçası haline getirmek durumundasınız.
Daha önce Londra’ya yolu düşenler için bu oyun sanal bir şehir turu diyebilirim. Big Ben ve London Tower, Trafalgar Meydanı olmak üzere önemli yapılar, dar sokaklar, binalar gerçekten çok detaylı resmedilmiş. Bu saydıklarımın üzerine her bir insanın kendine özel bir random hikayesi ve yetenekleri olan oynanabilir karakter olduğunu düşünün. Ben bugüne kadar bir bilgisayar oyununda böyle bir ortam görmedim. Watch Dogs: Legion bu konuda gerçek bir çılgınlık yapmış.
Oyunda amacımız, yetenekleri doğrultusunda direnişi yayacak görevleri tamamlarken yardımcı olacak insanları toparlamak ve onlarla bu görevleri tamamlamak. Bu insanlar bazen bir sanatçı, bazen bir internet ünlüsü, bazen bir tamirci, bazen çok zeki bir bitcoin brokeri olabiliyor. Her tip insan mevcut, uyuşturucu satıcısından evsizine kadar gerçek bir Londra tablosu resmedilmiş.
Oynanış olarak önceki oyunların üzerine daha basit ve daha hızlı bir mekanik kurgulanmış. Drone’ları hackleyebiliyor, güvenlik kapılarının bulmacalarını çözüyor, yatayda ve dikeyde binalarda köşe kapmaca oynayarak nihai sona ulaşmaya çalışıyoruz.
Grafik anlamında Watch Dogs: Legion bugüne kadar gördüğünüz en iyi grafiklere sahip oyunlardan biri olabilir. RTX teknolojisi ile birlikte HDR destekli bir monitörde 4K olarak oynama şerefine erişebilirseniz muhtemelen gerçekten kendinizi Camden Market önünde zannedebilirsiniz. Görsellerin bu kadar iyi olmasının diyeti elbette iyi bir sistemden geçiyor. Fakat üzülmeyin, eski bir sisteminiz varsa bu kadar iyi olmasa bile fena olmayan bir performans almanız olası.
Ambians olarak bugüne kadar oynadığım açık dünya oyunları arasında ilk 5 arasında hemen kendine yer bulabilir Watch Dogs: Legion. Özellikle benim gibi günümüz ve gelecek ile alakalı yapımları seven birisi için gezilip görülecek, gerçek dünya ile kıyaslanacak bir çok deneyim noktası var. Macera ve bilimkurgu türünü sevenler için eğlenceli ve uzun soluklu, değişik noktaları olan bir serüven bekliyor diyebiliriz. Türü merak edenler için Watch Dogs 1 ile başlanması ve devam edilmesi, bu oyundan önce alt bilgi açısından çok daha sağlıklı olur.
Watch Dogs: Legion, bol aksiyon, sürekli koşuşturmaca, gizlenme, hacking ve Londra’nın arka sokaklarında gece ve gündüzü ayrı ayrı görmek isteyenler için tavsiye edebileceğimiz bir yapım.