Dünyada genel bir işsizlik sorunu var. Ancak bunun temel nedeni sadece iş sayısının yetersiz olmasından kaynaklanmıyor. Sorunlardan biri de doğru insanların doğru pozisyonları bulmasının biraz şansa kalması. İşin içine şans faktörü girince doğal olarak olarak da olasılıkları artırmak için yapay zeka ile çalışmalar yapılıyor. Bunun en somut örneği olarak da yapay zekanın bahsi geçen şans faktörünü en aza indirecek şekilde işe alım süreçlerinin bir parçası haline gelmesi. Artık büyük firmalar ihtiyaç duydukları pozisyonlar için yapay zekanın hızına ve şeffaflığına ihtiyaç duyuyor. İronik olan ise işsizliğe neden olduğu için bazı çevrelerce karşı çıkılan yapay zekanın iş ve işçi bulma kurumu olarak görev alması.
Yapay Zeka Şeffaf ve Hızlı Tarama Yapıyor
Profesyonel amaçlı kullanılan sosyal platform Linkedin artık her türlü firmanın ve çalışanın ortak noktası. En büyük diye sayacağınız firmalar bile Linkedin üzerinden doğru kişileri arıyor. Sitenin bu kadar başarılı olmasının en büyük nedeni de algoritmaların doğru oturtulması ve yapay zekanın çok hızlı bir şekilde sonuç odaklı çalışması. Siz daha aramanızı yaparken özellikleriniz, geçmişiniz, ortak kişiler, hedefleriniz gibi onlarca kriter sürekli olarak karşı taraf ile eşleştiriliyor. 500 milyonun üzerinde profil arasında elbette binlerce başvuru toplanıyor ve Linkedin elemeleri de şeffaf ve hızlı bir şekilde yaparak işverenin yükünü azaltıyor. Bazen başvuru yapmamış olsanız bile
yapay zeka tarafından doğru kişi olarak tayin edilip firmanın karşısına çıkabiliyorsunuz. Bu bakımdan yapay zeka “headhunter” ya da yetenek avcısı rolüne de bürünüyor.
Şeffaflığın Önemi
İş bulma ve işe alım süreçlerinde şeffaflığın altını ne kadar çizsek azdır. Konu kariyer ve yaşamı idame ettirmeyle ilgili olduğu için fazladan bir hassaslık da ortaya çıkabiliyor. Örneğin, “Firmamız için güçlü adaylar arıyoruz,” tarzı bir cümledeki güçlü sözcüğü kadınların başvuru oranlarını yaklaşık sıfıra indirebiliyor. Dolayısıyla artık iş ilanları bile yapay zekanın filtreleri doğrultusunda hazırlanıyor. Bir diğer önemli konu da adam kayırmak. Bunun önüne geçmek için yapay zeka detaylı bir raporlama ile hangi adayı seçtiğini açıklayıp soru işaretlerini ortadan kaldırıyor.
Çeşitlilik, demokratik ortamı doğuruyor
Yapay zekayı işe alım sürecinde en etkin kullanan firmalardan biri Cisco. Raporlara göre din, dil ve ırk gibi kriterler açısından en geniş yelpazeye sahip firmalardan biri Cisco. Firma bu çeşitliliği yapay zekaya borçlu. Zaten çalışanların çeşitliliği insan kaynaklarının da sağlamak istediği yeni hedefler arasında yer alıyor. İnsanlar özellikle belli bir cinsin ezici çoğunlukta olduğu kurumlara başvurmaktan çekiniyor. Dolayısıyla personel çeşitliliği firmanın imajını ve değerini de yükseltiyor.
Özellikle global anlamda ve büyük firmalarda yapay zekanın önemine değindik. Konu ülkemizde elbette bu kadar gündemde değil. Ancak yakın gelecek tarafsız, hızlı ve eşit mesafeli yaklaşımıyla yapay zekayı iş alım sürecinin merkezine oturtacak. Bu noktada tek beklentim sayısal veriler ve gerçekler arasında uçurum yaşanıp işe alım süreçlerinin sancılı bir sürece dönüşmemesi ve doğru kişilerin kalabalıklar arasında kaybolmaması.