En son geçtiğimiz günlerde Bıçaksırtı / Blade Runner filminden fırlamışa benzeyen Cyber Truck kamyonet ile dikkatleri üzerine toplayan Elon Musk durmak bilmiyor. Mars kolonisi, tüm gezegeni kaplayan uydu internet derken şimdi sıra yapay zekaya geldi. “Eğer gerekli adımları atmazsak yapay zekanın kölesi oluruz,” diyen Musk, Neuralink projesi ile insan beyninin kapasitesini genişletmeyi hedefliyor.
Neuralink Saçtan İnce Teller
Kelime olarak beyin (neuro) ve bağlantı (link) sözcüklerinden oluşan Neuralink beyne bağlanan 96 adet saçtan ince tel / kablodan oluşuyor. Bu teller beyne zarar verme riskini minimize ederek yüksek kapasitede veri taşıyabiliyor. Beyne eklenecek bir işlemci üzerinden veri işleyecek olan sistemin ilk hedefi felçli insanlara hareket kabiliyeti sağlamak. İşlemcinin özellikleri konusunda bilgi paylaşılmazken “Mühendislik harikası” olarak tanımlandığını belirtelim.
Bu alanda Musk’tan önce de önemli gelişmeler yaşanmıştı. 2006 yılında benzer bir operasyon geçiren Matthew Nagle ise BrainGate isimli teknoloji ile zihnini kullanarak masa tenisi oynamıştı. Ancak Neuralink, BrainGate ve benzeri sistemlere göre çok daha önü açık bir proje. Yüksek veri transferi sayesinde çok daha fazla işlev, potansiyel olarak gecikmesiz bir şekilde gerçekleşme şansına sahip.
Robotlara Emanet Hayatlar
Yakın gelecekte sonuçların umulduğu gibi olması durumunda tellerin kafatasına geçirilme süreci delerek değil, lazer ile yapılacak. Bu da prosedürü çok daha hızlı ve zahmetsiz hale getirecek. Ancak hata payını ortadan kaldırmak için Musk ve ekibi son derece hassas robotik bir kol geliştirilmiş. Terzi ve cerrah arasında işlev gerçekleştiren bu kol dakikada altı teli vücuda yerleştirebiliyor.
Maymunlar Cehennemi Yakın mı?
Hayvanlar üzerinden yapılan testlerde olumlu gelişmeler var. Şu an için maymunların beyinleriyle bir bilgisayara komut verebildikleri kaydedilmiş. Yine de proje çalışanları henüz ağzımızı açık bırakacak bir gelişme olmadığı için fazla paylaşım yapmaktan çekiniyor. Neuralink üzerinde beklentileri yüksek tutarken fişlenme, mahremiyet hakkı gibi birçok siber sorun da beraberinde geliyor. Belki Terminator filmi kadar korkutucu olmasa da 1984 kadar olası senaryolar söz konusu. Damarlar ile kabloları, organlar ile çipleri değiştirmeye başladığımız bu dönem tabii ki umut kadar kuşku da uyandırıyor. Organik yaşam formumuzun sınırlarını aşmak için sentetik bir evliliğe hazır mıyız?