Tarım teknoloji ile birleşince giderlerin ve çevreye olumsuz etkilerin azalması çok büyük oranda kolaylaşıyor. Çiftçilik verimli ve kazançlı bir hale gelebiliyor. Ayrıca çiftçimizin yaşam kalitesi de yükseliyor. Günümüzde geleneksel yöntemlerle tarım yapmak çok zahmetli ve maalesef pek de karlı değil. Teknoloji ile birlikte bilgiye de erişim sağlanıyor. Doğru ve zamanında karar alınabiliyor. Daha verimli kaynak kullanımı ile üretim yapılabiliyor. Bu da daha az su, ilaç, mazot ve gübre demek. Doğru zamanda doğru miktarda sulanan, ilaçlanan ve gübrelenen tarlalar ile daha kaliteli ve daha fazla ürün elde etmek demek.
Üretim ve hasat robotları da tarımsal üretimde yerini aldığında hem iş gücünden tasarruf edilecek hem de üretim aşamasındaki aksamaların önüne geçilebilecek. Konu ile ilgili olarak Vodafone Akıllı Köy YK Başkan Yardımcısı Coşkun Yıldırım ile konuştum.
Vodafone Akıllı Köy’de hangi akıllı tarım teknolojilerini kullanıyorsunuz?
Şirketimiz 14 yıldan bu yana tarımda nitelikli bilgi ve teknoloji yardımı ile karlılığı verimliliği ve buna bağlı olarak çiftçilerin yaşam kalitesini arttırmaya yönelik olarak çalışıyor. Aydın’da kurduğumuz kampüsümüzde çiftçi gibi yaşayarak, çiftçi gibi çalışarak, çiftçi gibi hissederek çiftçiler için teknoloji geliştirmeye odaklandık. Bu amaçlarla çiftçiler için hem fiyat hem kullanım kolaylığı açısından erişilebilir teknolojiler geliştiriyoruz. 2009 yılından bu yana çiftçilerimizin cep telefonlarına SMS ile meteorolojik uyarılar, hastalık ve zararlı tahminleri ile hal borsa fiyatları gibi birçok hayati bilgiyi gönderiyoruz.
Küçük çiftçilerin kullanımına uygun süt sağım teknolojini geliştirdik. Ortak sağım sisteminde sağılarak sütleri doğrudan soğuk zincire alınan hayvanların hastalık ve kızgınlıklarını ayrı ayrı tespit edip her çiftçiyi ayrı ayrı otomatik olarak bilgilendiriyoruz. Bu teknoloji büyük çiftliklerin kullandıkları bir teknolojiydi. Biz küçük çiftçilerin kullanımına uygun hale getirerek erişilebilir fiyatla teknolojiyi çiftçilerimizin kullanımına sunduk.
Uzaktan algılama sistemleri ile toprağın nemini, sıcaklığını ve yaprak ıslaklığı gibi hastalık ve zararlıların oluşmasına zemin hazırlayan meteorolojik verileri alan cihazlar geliştirdik. Bunların en önemli özelliği alınan verilerin çiftçinin doğrudan işine yarayacak mesajlara dönüştürülerek çiftçilerimize gönderilmesi.
Gezen tavuklarımız için hazırlamış olduğumuz mobil kümesin tüm sıcaklık, nem ve zararlı gazlar ile ilgili verileri otomasyonlar üzerinden takip ediliyor.
Hazırladığımız çiftçi karar destek sistemimiz tarladan aldığı verileri otomatik olarak işleyerek bitkinin gelişme durumuna uygun önerileri çiftçimizin cep telefonuna gönderebiliyor. Bunu her çiftçinin toprak su analizi ve arazisinin olduğu bölgeye uygun olarak yapabiliyoruz.
Hastalık ve zararlıların tespiti için kullanmayı planladığımız bir görüntü işleme yazılımı üzerinde çalışıyoruz.
Drone ile gübrelemenin ilk örneklerini geçen yıl görmeye başlamıştık. Bu yıl çiftçiler bu uygulamayı ilgi ile izlemeye başladı.
Ayrıca hasat robotları konusunda da çalışmalarımız ve geliştirdiğimiz teknolojiler var. Bunlar da yaklaşık iki yıl içinde hayata geçebilecek durumda.
Su kıtlığına çare akıllı tarım uygulamaları
2030 yılına kadar öngörülen su kıtlığı dahil, tarımsal sürdürülebilirliğe ilişkin artan endişeler var. Dijital tarım teknolojileri geliştiren girişimler sayesinde tarım alanında bu endişeler bir nebze giderilebilir. Siz bu konuda neler yapıyorsunuz?
Sulama suyumuz tarım için çok önemli. Kuyularımızda ne kadar su kaldığını, depolarımızla entegre şekilde bir otomasyon sistemi ile kontrol ediyoruz. Suyu en fazla olan kuyudan başlamak üzere depolarımızı dolduruyoruz. Böylece kuyularımızı verimli şekilde kullanabiliyoruz.
Yakın gelecekte tarlada hangi teknolojileri göreceğiz?
Yakın gelecekte hayatımıza girecek 5G teknolojisinin veri aktarma hızlarındaki artışı bir devrim niteliğinde olacak. Veri aktarma hızının bu denli yüksek olacağı ortamlarda insansız cihazlarla tarım yapılabilmesi mümkün olabilecektir diye düşünüyorum.
İnsansız traktörler ve biçerdöverleri, ürünlerin hasat edilirken kalitesi ve miktarı konusunda piyasaya gerçek zamanlı verilerin akışı ile piyasa fiyatlarının daha adil bir şekilde düzenlenmesi, dünyanın herhangi bir yerindeki hastalık ve zararlı hareketlerinin hareketleri ile ilgili bilgilerin bu zararların önüne geçebilmesine yardımcı olacak algoritmalar tarımda hemen akla gelebilecek değişimler olarak görülüyor.
Ekim ve hasat robotları çiftçilerin zorlu koşullardaki işlerini devralarak çiftçilerin yaşam kalitelerini yükseltecektir diye öngörüyorum. Ayrıca uydu ve Drone teknolojileri de tarımda üretimi kolay hale getirecektir.
Türkiye’nin bu teknolojileri ithal etmesinin önüne geçilmesi çok önemlidir. Ticari açıdan teknoloji satın almak oldukça pahalı ve döviz tüketen bir durum. Ayrıca tarımsal verilerin güvenliği de gelecek günlerde önem kazanan bir konu olacaktır. Gıda arzının çok ön plana çıktığı son günlerde bunun önemi giderek artacaktır.
Türkiye’de 5G teknolojisi hayata geçtiğinde teknoloji geliştiricilerin buna uygun teknolojileri önceden geliştirmelerini ve piyasaya hazır hale getirebilmelerini sağlamak üzere BTK (Bilişim Teknolojileri Kurumu) çatısı altında geliştiriciler için 5G vadisi adı altında uygulama geliştirme platformları oluşturuluyor. Bu platformda tarım için de bir alan tahsis ediliyor ve tarımda teknoloji geliştiriciler çözümlerini bu alanda test edebilecekler. Bu da Türkiye’de kamunun tarımsal teknolojilere de önem verdiğinin güzel bir kanıtı.
Tarımda teknolojiler hızla gelişse de çiftçilerin bu teknolojileri aynı hızda özümsemeleri ve uygulamaya geçirmeleri çok kolay olmuyor. Gelişmelerin tabana yayılması için zamana ihtiyaç olabilir.
Ancak, erken uyarı sistemleri, çiftçi karar destek sistemleri, otomatik dümenlemeli tarım makinaları, alan bazlı ekim ve gübreleme yapan tarım aletleri, drone ve uydu teknolojileri ile tarlaların izlenmesi, dronelar ile ilaçlama yapılması çiftçiler için olağan uygulamalar haline gelecektir, bunların yanında Tarım sektörüne özelleştirilmiş yapay zeka ve veri işleme yazılımlarının hızla gelişecektir.
Teknolojiye uyumda hayvancılık yapan çiftçiler daha kolay uyum sağlayacaktır. Robot sağım, robot yemleme sistemleri ile robot çobanların 2030 yılına kadar çiftçiler tarafından hızla benimseneceğini düşünüyorum.
Peki tarım teknolojileri geliştiren girişimciler devlet desteklerinden faydalanabiliyor mu?
Türkiye’de devletin çeşitli kurumlar üzerinden tarımsal teknolojilerin geliştirilmesine yönelik destekler var. Ancak geliştirilecek teknolojilerin kullanılması ile ilgili bir destek yok. Türkiye’de de teknoloji geliştirici şirketler, dünya ile aynı hızda benzer teknoloji geliştirebilecek yetenekte. Ancak kamu desteği ve kitlesel fonlama süreçleri konusunda onlar bizden çok önde. Bizde ülke olarak yapısal reformlar yaparak hızla tarım teknolojileri geliştirme konusunda önceliklendirilmeli ve destekleyici önlemler alınmalı.
Coşkun Bey’e verdiği değerli bilgiler için çok teşekkür ediyorum. Çocuklarımızın geleceği için tarımı iyileştirmeye devam etmeliyiz. Teknolojilerimizin gelecek nesillerde tarımı sürdürülebilir kılacağına inanıyorum.