Birçok erkeğin işinden dolayı ya da daha bakımlı olmak için her gün tıraş olması gerekir. Bazıları için bu keyifli bir işken, bazıları için bir işkenceye dönüşebilir. Bunun elbette çeşitli nedenleri var. Örneğin çok yoğun bir sakala sahipseniz işiniz zorlaşırken sık olmayan sakallarınız varsa tıraş olma işini kolayca halledebilirsiniz.
Erkekler binlerce yıldır tıraş olmaya devam ediyor ve bunun için istiridye kabuğundan usturalara kadar giden çok farklı aletler kullanmışlar. Ancak günümüzde erkeklerin tıraş olma işini kolaylaştıran hatta keyif haline getiren birçok elektrikli tıraş makinesi bulunuyor. Elektrikli tıraş makinelerinin geçmişi 1930’lu yıllara kadar gidiyor. İlk ticari elektrikli tıraş makinesini ABD’li Jacop Schick geliştirerek satmaya başlamış. Elbette o günden bu yana elektrikli tıraş makineleri tam bir evrim geçirmiş. Şu anda birçok kişinin evinde elektrikli tıraş makinesi bulunuyor. Her ne kadar sinek kaydı bir tıraş için hala tıraş bıçakları daha iyi sonuç verse de buna yakın sonuçlar elektrikli tıraş makineleriyle almak mümkün. Hele kirli sakal bırakmayı seviyorsanız kesinlikle elektrikli bir tıraş makinesine sahip olmanız gerekiyor.
Elektrikli tıraş makinesi alırken bazı noktalara dikkat etmeniz gerekiyor. Örneğin sakallarınız tek yönde çıkmıyorsa düz başlıklı bir model size uygun olmayabilir. Şimdi türlerine göre çeşitli tıraş makinelerine bakalım.
Başlık türüne göre tıraş makineleri
Elektrikli tıraş makinelerine baktığımızda temel olarak iki farklı seçenek bulunuyor. Birincisi tıraş bıçaklarının ileri geri hareket etmesi ile sakalları kesen türdeki düz başlıklı makineler ve yuvarlak dönen başlıklar sayesinde sakalları kesen yuvarlak başlıklı makineler. Eğer sakallarınız düz çıkıyorsa düz başlıklı makineleri tercih edebilirsiniz. Örneğin Braun’un 5140s modeli oynar başlığı ve uygun fiyatıyla oldukça keyifli bir tıraş keyfi sağlayabilir. Yuvarlak başlıklı modeller ise sakalı farklı yönlerden çıkan kişiler için daha uygun bir çözüm olabilir. Örneğin Philips’in yuvarlak başlıklı S5070/59 modeli döner başlıkları ve diğer özellikleriyle keyifli bir tıraş sunabilir.
Islak ve kuru makineler
Tıraş makinenizin ıslak mı yoksa kuru mu olduğu da önemli kriterlerden bir diğeridir. Islak makineler sudan etkilenmez ve banyoda, musluk altında kolayca zarar görmeden kullanılabilir. Ayrıca hassas cilde sahip kişilerde daha etkilidir. Ayrıca temizlikleri daha kolaydır. Suyun altına tutup kısa sürede temizliğini yapabilirsiniz. Kuru makinelere göre biraz daha pahalı bir seçenektir. Örneğin Remington’un SF4880 modeli makul fiyatı ve ıslak çalışabilme özelliğiyle keyifli bir tıraş sağlayabilir. Kuru makineler ise hassas cilde sahip olmayanlar ve her yerde çabucak tıraş olayım diyenler içindir. Bu makinelerde sakalı toplama özelliği olanlar tercih edilirse daha iyi olacaktır. Islak özelliği olan çoğu makine aynı zamanda kuru tıraş özelliğine de sahiptir.
Şarlı ve şarj olmayan makineler
Şarlı makineler büyük bir kullanım rahatlığına sahiptir. Pilli makinelerde pil maliyeti eklenirken şarjlı makinelerde bu maliyet yoktur. Ayrıca sürekli pil değiştirmek sürekli şarja takmaya nazaran daha sıkıcıdır. Şarjlı makinelerin bazıları prize takılıyken de çalışabilir. Şarja takmayı unuttuysanız bu sizin için kullanışlı bir özellik olabilir. Bazı şarj olmayan makinelere pil de takılamaz, doğrudan prize takılı olmaları gerekir. Goldmaster’ın uygun fiyatlı ıslak ve kuru çalışabilen şarjlı tıraş makinesi GM-7150 güzel bir örnek olabilir.
Dikkat edilmesi gereken diğer noktalar
- Aksesuarlar – Tıraş makinesi ile birlikte verilen aksesuarlara dikkat edin. Örneğin favori düzeltme veya burun tüylerini kısaltma aparatları gibi aksesuarlar çok işinize yarayacaktır.
- Başlıklar – Titanyum başlıklar çok daha iyi bir tıraş keyfi sağlar ve daha uzun ömürlüdür
- Ses – Daha az ses çıkaran makineleri tercih etmekte fayda vardır.