Fotoğraf çekmenin nefes almak kadar yaygınlaştığı günümüzde hala bazı yasaklar bulunuyor. Mekana, ülkeye ve duruma göre değişen bu fotoğraf yasaklarını araştırdım.
Birçoğumuzun bildiği gibi her yerde fotoğraf çekmek mümkün olmayabiliyor. Bazen güvenlik, bazen mekan bazen de ticari kaygılarla fotoğraf çekimlerine engel konulabiliyor. Günümüzde birçok müze, sergi, etkinlik ya da güvenliğin üst düzey olduğu yerlerde cep telefonu ya da fotoğraf makinesi ile fotoğraf çekip video kayıt etmek yasaklanmış durumda. Özellikle turistik şehirlerde yer alan tarihi bina, sergi, müze ya da benzeri mekanlarda fotoğraf çekimi ve video kayıt yapmak ya özel izne tabirdir ya da yasaktır.
Her ne kadar bu tarz yasaklar küçülen fotoğraf makineleri ya da cep telefonları yardımı ile delinebiliyor olsa da teknik olarak bu tarz yasaklar halen devam ediyor. Ancak bu yazının konusu bu tarz ‘standart’ sayılabilecek yasaklar değil. Fotoğrafla ilgili olarak bulunan bazı ilginç yasakları anlatmayı planlıyorum.
Yapıların da telifi var
İnsan fotoğraflarını ticari olarak kullandığınızda yüzleri görünen herkesten izin alınması gerektiği artık bilinen bir gerçek. Peki kamuoyuna mal olmuş, ünlü ve bilinen tarihi eser, sanat eseri ve benzeri eserlerinde bir telifi olduğunu biliyor muydunuz? Avrupa Birliği yasalarına göre bu tarz bilinen yapıların görüntülerini izinsiz olarak kullanmak telif hakkını ihlal sayılıyor. Buna göre bir bina, eser ya da sanat eseri sanatçısının ömrü sırasında ve onun ölümünden 70 yıl sonrasına kadar telifli bir eser olarak kabul ediliyor. Yani siz bu tarz bir binanın resmini ya da videosunu kullanmak isterseniz o yapının ya da eserin sahibinden ya da 70 yıl geçmediyse mirasçılarından izin almak zorundasınız.
Tabi bu durum ağırlıklı olarak ticari kullanımları kapsıyor. Yoksa Facebook ya da Instagram’a koyacağınız fotoğraf için kimse sizden bir telif talep etmiyor. Bu arada yasalara göre böyle bir hak var ama bugüne kadar bunun kullanıldığı bir örnek yaşanmamış. Ticari olmayan kullanımlara müdahale edilmemesinin sebebi ise ‘Panomara Özgürlüğü’ adı verilen bir yasa. Bu da bireysel kullanıcılara telifle korunan bir bina ya da eserin fotoğrafını ya da videosunu çekme imkanı sunuyor.
Eiffel kulesinin gece fotoğrafını çekmek yasak
Paris’in sembollerinden biri olan Eyfel kulesinin binlerce gündüz fotoğrafı olduğu biliniyor. Hatta bunları birçok stok sitesinde de bulabilirsiniz. Ancak bu kulenin gece fotoğraflarının bulunmadığını görürsünüz. Stok sitelerinde bulunan gece fotoğrafları ise sadece haber kullanımı içindir. Ticari olarak bu gece (yani ışıklandırılmış) Eyfel fotoğraflarını kullanamazsınız. Bunun mantıklı bir açıklaması var. O da şu:
Bu kuleyi yapan ve telif haklarını elinde bulunduran kişi 1923 yılında vefat etti. Bu yüzden kulenin her türlü görsel kullanım imtiyazı 1993 yılına kadar mirasçılarının elinde idi. Ancak kule 1985 yılında ışıklandırıldığı için bu tarihten itibaren 70 yıl süreci (sadece gece hali için) için tekrar başladı. Yani kulenin gündüz fotoğraflarını (ya da videolarını) çekmek ve ticari olarak kullanmak serbest. Ancak gece kullanımı için hakları elinde tutanlara telif ödemek gerekiyor. Bu arada ABD’nin Las Vegas şehrinde bulunan kulenin benzerinin 1999 yılında (yani telif haklarının bitişinden 6 yıl sonra) yapıldığını da hatırlatmak isterim.
Benzer durum Avrupa’nın birçok şehrindeki ikon bina ve sanat eserleri için de geçerli. Tarihi eski olanlar için bir sorun olmasa da yeni tarihli ikonik binaları ticari amaçlarla bir fotoğraf ya da videoda kullanmak için izin alıp telif ödemek gerekiyor.
Bunun en önemli istisnası yukarıda da söylediğim gibi sosyal medya kullanımı. Bugüne kadar bu telif yasası sosyal medya paylaşımları için kullanılmadı. Ama bunun yaşanmamış olması bundan sonra yaşanmayacağı anlamına gelmiyor. Siz yine de bu tarz bir fotoğrafı kullanırken dikkatli olun. Özellikle ticari kullanımlarda sonradan sorun yaşamamak adına bu konuya dikkat edin.
Işığınız bol olsun…