Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    HaberlerGüvenlikÇocuklarımızı dijital dünya ile nasıl tanıştırmalıyız?

    Çocuklarımızı dijital dünya ile nasıl tanıştırmalıyız?


    İçinde yaşadığımız dijital dünya baş döndürücü bir hızla gelişiyor. Bu değişim ve sürekli gelişime adapte olmak da bir o kadar zorlaşıyor. Özellikle de çocuklar için! İnternet ve sosyal medya güvenlik önlemleri alınmadan, bilinçsiz bir şekilde kullanıldığında korkunç sonuçlar doğurabilir. Bu hafta çocuğunuzun dijital hayatına rehber olabilecek öneriler hazırladım.

    Çocukları çevrimiçi olduklarında çalışan anneler her zaman etrafında olamazlar. Dolayısıyla çeşitli nedenlerden ötürü çocuklar, Internetin faydalarından ve tuzaklarından haberdar olmalı ve bu yeni dijital dünyayı böylece keşfederken daha dikkatli olmalısınız.

    Bir çocuğun internet kullanımını izlemek ve kontrol etmek çok zor bir görevdir. Yetişkinlere yönelik web siteleri, siber zorbalık, gizlilik, sosyal ağlar, uygunsuz içerik, oyun, web cam kullanımı gibi pek çok risk ve endişe kaynağı var. Daha da kötüsü hiç istemediğiniz, düşünmekten kaçındığınız fiziksel riskler de ciddi bir problem olabilir. Bu nedenle dijital dünyanın dijital anneleri olarak çocuğunuza interneti ve teknolojiyi anlatmanız, onu gerçeklerle yüzleştirmeniz gerekiyor. Peki ne yapmalı, çocuğunuzla bu konuda nasıl iletişim kurmalısınız? Dijital anne olma yolunda hazırsanız başlayalım.

    Doğru yaşın önemi

    Çocuğunuzu internete dahil etmek için her ne kadar belirli yaş kriterleri konmuş olsa da, ben bunun sağlıklı olmadığı görüşündeyim. Çünkü her çocuk, aynı zekâ ve duygu gelişimi sürecini yaşamamaktadır. Bazı çocuklar erken olgunlaşıp kendisine verilenleri kavramakta hızlı olurken, bazı çocuklar daha yavaş öğrenmekte ve duygusal gelişimleri yavaş ilerlemektedir. Çocukla internete ve sosyalliğe dair en doğru iletişimin kurulacağı zamanı, annelik içgüdülerinize güvenerek sezinlemelisiniz. Çocuğunuza yalnızca doğruları ve gerçekleri anlatarak, internet dünyasına adım atmasını sağlamalısınız. Çocuğunuzu tamamen bilgisiz bırakmak, onu risklere açık hale getirebileceği gibi, gereğinden daha erken sanal dünyaya adım atmak da çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.

    Başlangıç için yasakçı değil, uyarıcı ve bilgilendirici olun

    İnsan, doğası gereği yasak olana daima ilgi duymuştur. Özellikle çocuklarda, anne ve babalarının yasakladıklarına karşı sempati sıklıkla görülmektedir. Çocuk, bu yöndeki hislerini dışa vurmaktan asla çekinmez. Nedensiz bir şekilde çocuğunuza sosyalleşme yasakları koymanız, sizin otoritenizi sorgulanır hale getirecektir. Çocuğunuz, yasakladıklarınızı yapmaya başlayacak ve inatlaşmaya vardığı zaman, çocuğunuz bunu sizden intikam alma yöntemi olarak görecektir.

    Bunun yerine başlangıç için bilgilendirici olun. Mesela niçin herkesle konuşmaması gerektiğini anlatın. İnternetteki insanların nasıl yalanlar söyleyebildiğini anlatın. Çocuğun internetten görebileceği zararları anlatın ve en önemlisi de; İnternette yaptığı hiçbir şeyin gizli kalmayacağını ona öğretin. Öğrendikçe, çocuğunuz sizden kopmayacak ve korkacağı durumlardan uzak durmak için sözlerinize değer verecektir. Bu, çocuğunuzu koruma yolundaki önemli adımlardan biridir.

    Belirli bir yaşa kadar denetim sizde olsun

    Elbette bunu, çocuğunuzun sosyalleşmesine hükmederek yapmamalısınız fakat sizin gözlerinizin onun üstünde olduğunu bilmesi iyi olacaktır. Belirli bir yaşa kadar, yalnızca yüz yüze görüştüğü kişilerle internetten konuşmasına müsaade edin. Daha da önemlisi mutlaka bunun nedenini çocuğunuza anlatın. (texasautotrim.com) İnsanların aslında göründükleri veya söyledikleri gibi olmayacaklarını öğrenmelidir. “Konuştuğum kişi de benim gibi bir çocuk.” diyecektir tüm masumiyetiyle… İnternette insanların yalan söyleyebildiğini, söyledikleri yalanlarla kötülük yapma arzusunda olabileceklerini çocuğunuza öğretin. Belki ilk başta hayal kırıklığına uğrayacaktır ama bununla beraber, yalandan ve yalancıdan uzak durması gerektiğini bilerek hareket edecektir.

    Buraya kadar çocuğunuz için yapabileceklerinize değindik. Peki siz ne kadar hazırsınız? Acaba dijital dünyanın dijital annesi olmak, internette yapacağımız her şeyi meşrulaştırır mı?

    Blogger anneliği ve proje bebekler

    Yükselişte olan bu trendler, iki farklı amaçla yapılabiliyor. Proje bebekler sayesinde anneler, çocuklarının her türlü anını fotoğraflayarak bunu blog veya sosyal medya hesaplarında topluyorlar. Yine bu sayede takipçi, prim ve para kazanmaya çalışıyorlar. Anne oldunuz, her şey çok güzel ama çocuğunuzu kullanarak internette para kazanmak, daha da kötüsü çocuğunuzu insanlara adeta “teşhir etmek” nasıl doğru olabilir ki? Bazen yalnızca bilgilendirici içerikler üreten blog yazarı annelerle de karşılaşabiliyoruz. Yine, onlar için de aynısı geçerlidir. Çocuğumuzun her anını fotoğraflayarak internette teşhir etmeye hakkımız var mı? Çocuğumuzun ya da bebeğimizin özeli/mahrem yok mudur? Kesinlikle vardır! Her şeyden önce, minik bir insandan bahsediyoruz. Geleceği olan ve geleceği yaşayacak bir insan… Onun geleceğine saygı göstermeli ve kendi şahsi isteklerimiz için çocuklarımızı teşhirden kaçınmalıyız.

    Çocuğunuz size gelecekte düşman olabilir

    Eskiden bu pek mümkün olmasa da, artık sosyal medya sayesinde dijital olarak yüklediğimiz anılarımız kaybolmuyor. Gelecekte; yıllar sonra bütün bu yüklediklerimiz yaşamaya devam edecek. Durumun ciddiyetini ele alalım: Bebeğimizi proje olarak kullandık, onun fotoğraflarıyla dolu bir sosyal medya hesabı kurduk ve popüler olduk. Ya da blog yazıları yazdık çocuğumuzla yaşadıklarımıza dair… Belki de çocuğumuzun fotoğrafını çekmeyi ve sosyal medyada paylaşmayı ciddi bir meziyet kabul ettik ve anneliği bundan ibaret sandık. Ancak, çocuğunuz hiç büyümeyecek mi? Çevresinde arkadaşları olacak, bir çevre edinmeye başlayacak, reel yaşamında sosyalleşecek. Sizin internette ona dair yaptığınız paylaşımları gören çocuğunuzun bu durumdan ötürü utanması, içine kapanık hale gelmesi, arkadaşları tarafından alay edilmesi ve zorbalığa maruz kalması ihtimalini de düşünün lütfen.  Öyle bir gün gelecek ki; belki de iş hayatına atıldığı zaman, sizin çocuğunuzla çekildiğiniz o “ponçik” fotoğraflar ortaya çıkacak. Ergenliğe girmiş ya da erişkin olmuş evladınız için bunun bir noktadan sonra utanç verici olacağını kabul etmelisiniz.

    Gizlilik

    Herkes ile her şeyin paylaşılamayacağını ve anne-çocuk-aile arasında özel kalması gereken konular olduğunu unutmamalısınız. Dünyada yalnızca çocuk sahibi olmayı başaran bir tek siz değilsiniz. Bu yüzden çocuğunuza dair her detayı internette yaymak yerine, onun hayatına odaklanın. Ona katabileceklerinize, iyi yetişmesine, sağlıklı olmasına odaklanın… Bırakın bazı şeyler özel kalsın. İnternetin bunları bilmesi gerekmiyor.

    Unutmayın! Ebeveynlik tam zamanlı bir iştir. Hafta sonu ve resmi tatilleri yoktur. Yaz tatili hiç yoktur ve ebeveynlikten para kazanamazsınız. Yalnızca sizden aldıklarını geleceğe taşıyacak bir birey yetiştirmeye odaklanmalısınız. Ebeveynlik internetten, sosyal medya yoluyla ya da mesajlaşarak yapılamaz. Ebeveynlik, annenin birebir olarak orada olmasını, ilgisini ve sevgisini gerektirir.

    Haberler

    BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN