Kişisel bilgisayarlar birden fazla amaca dönük ve daha amatör heveslerle ortaya çıkartılmış sistemlerken, iş istasyonları bir amaç için en iyi performansı elde etmeye odaklı ve profesyonel bir uğraş sonucu hazırlanır. Kişisel bilgisayarınızı bir iş istasyonuna dönüştürmek ise, sizi büyük bir masraftan kurtaracağı gibi, doğru yapıldığında, yüksek performans elde etmenizi de sağlar.
Bu yazıda iş istasyonuna dönüştürmek için hangi bileşenleri güncellemeniz gerektiğinine ve her bileşen için kararları vermenizde faydalı olacak ipuçlarına yer vereceğim. İşe basit gibi görünen ama sistemde etkisi büyük olan kasadan başlayalım.
Kasa
Bilgisayar kasası, sistemin bileşenlerini bir arada tutan metal panellerden başka bir şey değil, diyebilirsiniz. Gerçekte ise, bundan çok daha fazlasıdır. Kasalar PC yapılarının vazgeçilmez bir parçasıdır. İster kendiniz bir kasa yapın, ister 400 dolarlık üst düzey bir model alın, fark etmez. Sonuçta PC’niz bir kasanın içerisinde çalışmak zorunda. Peki sisteminizi güncellediğinizde kasanın ne gibi bir etkisi olabilir? Kasayı da güncellemeye gerek var mı? Bu, elinizdeki kasaya bağlı. Yeni bir kasaya geçmenin size daha fazla performans sağladığı birkaç örnek var.
AMD ve Nvidia’nın ekran kartları GPU Boost olarak bilinen yeni bir teknoloji ile geliyor. Bu, kartın sıcaklığına bağlı olarak çekirdek saat hızını artıran veya azaltan bir otomatik hızaşırtma özelliğidir. Kasanızın boyutuna ve hava akışı kapasitesine bağlı olarak, içerideki donanımlarınızı etkileyebilir. Bu nedenle büyük fanlar ve ikili, hatta üçlü soğutuculu kart tasarımları mevcut. Büyük fanlar, tek bir havalandırma deliğinden büyük miktarda havayı çekebilirken, metal yüzeyler de sıcağı kasanın geneline yayarak tek bölgede yoğunlaşmasını önler. Bir kasa içinde yeterli miktarda soğuk hava bulunmuyorsa, ekran kartınızın genel performansını düşürürsünüz.
Buna ek olarak, yeni bir kasayla, birden fazla sürücü yuvasına, daha iyi kablo yönetimine, daha iyi hava akışına ve daha geniş soğutma kapasitesine erişebilir; anakart, form faktörü çeşitliliği ve daha fazla teknoloji için desteğe sahip olabilirsiniz.Böyle bir durumda kasanızı güncellemeniz faydalıdır.
Soğutucu
Karar vermeden önce durumunuzu değerlendirmek iyi bir fikirdir. Ortam sıcaklığı, iç sıcaklıklar üzerinde çarpıcı bir etkiye sahiptir. Örneğin, klimanız olmadan bir Güney şehrinde yaşıyorsanız, sisteminiz ülkenin Kuzey’inde oturan birininkinden kolayca 10 derece daha yüksek bir ısıda çalışıyor olabilir. Böyle bir durumda, donanım performansının düşmesini önlemek için bir stok soğutucudan daha verimli modellere ihtiyacınız olacak. Bunların birçoğunu, donanımınızın çalıştığı sıcaklıkları öğrenmek için Prime95 ve Unity’s Heaven gibi birkaç basit testi yapabilirsiniz. Elbette, HW Monitor de işinize yarar.
Sistemin soğutma performansını iyileştirmenin çeşitli yolları vardır. Cooler Master’ın Hyper 212 Evo modeli gibi verimli bir referans CPU soğutucusu takmak, işlemcinizin herhangi bir stok soğutucusundan fazla ısınmasını sağlamaz ve fiyatına göre iyi bir kalite sunar. Ayrıca, tüm bileşenlerin iyi soğutulmasını sağlamak için, yeterli hava akışı sağlamak gerekir. Bunu da kasaya en az iki giriş fanı takarak yapabilirsiniz.
Hızaşırtmayı düşünüyorsanız, özellikle de Intel’in en yeni işlemcilerinde, su soğutma seçeneğini değerlendirebilirsiniz. Özel bir sistem kurmak sizin elinizde, fakat hazırlardan 120 mm’lik bir paket kullanırsanız, orta seviyedeki tüm işlemcileri hızaşırtma işleminde dahi rahatlıkla soğutabilirsiniz.
Bellek
X99 ve Z170 yongasetlerinin çıkışı, DDR3’ün yerine DDR4’ü getirdi. Bu değişiklik birçok kişiyi etkileyecek kadar büyük olmadı, zira performansa yansıyan değişiklik azdı. Gerçekten de bellek hızları, kullanıcıların büyük çoğunluğu için önemsiz gibi gözüküyor. Artan bellek kapasitesi ve daha düşük güç ihtiyacı sayesinde, tavsiyemiz hıza değil kapasiteye önem vermeniz, oyun ve gündelik işler için 8 ile 16 GB yeterli, video işleme ve 3B modelleme için ise en az 16 GB olmalı.
Monitör
Oyun oynamak istemiyorsanız, ekranınızı güncellemek nispeten kolay ve acısızdır. Profesyoneller ve grafik tasarımcılar için ise, artık IPS panellere geçmek elzem. Çok daha iyi bir renk sunumu sağlayan IPS ve PLS ekranlar, ekrandan baskıya kadar renk doğruluğu arayanlar için son derece faydalıdır. Ayrıca, çözünürlük ve ekran alanı konusunda da avantaj sağlarlar. Ekranınızın büyüklüğünü çözünürlükle birlikte artırırlar. Böylece ppi (piksel/inç) oranınızı korur, ekran alanını da genişletirsiniz.
Anakart
Bir sistemdeki en az beğenilen bileşenlerden birisi olan anakart, pazarlama teknikleri yüzünden son 10 yıl içinde biraz sinir bozucu bir hâl aldı. Artık 200 nanosaniye daha hızlı bir anakart, etkin kapasitörleri, oyun teknolojileri ve fiyat etiketini yükseltmek için arayabileceğiniz her şeyi anakartlarda bulabilirsiniz. Bununla birlikte, bir kez pazarlama büyüsünden kaçabildiyseniz ve Intel’in sabit yonga seti güncellemelerini diğerlerinden daha ilginç yapan noktayı görebildiyseniz, aslında anakartların o kadar da sıkıcı olmadığını fark etmişsiniz demektir.
Bir anakartı gerçekten satan şey, gelişmiş bağlantı seçenekleridir. Geçen neslin Z97 yonga setine kıyasla, Z170’e bir göz atarsanız, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Her nesil, yeni bağlantı standartlarını destekler. M.2 SSD desteği bundan iki yıl önce çok seyrek görülüyordu ve sıradan bir SATA SSD’ye göre altı kat daha hızlı okuma ve yazma hızları sağlıyordu. Intel, bu standarda yer açtı.
Pazarlamayı bir kenara koyarsak, daha yüksek fiyatlı anakartlar, genellikle daha verimli VRM’lerle (voltaj düzenleyici modül), daha kaliteli çıkış veren ses kartları gibi özelliklerle geliyor. Ses kartının faydası âşikâr, VRM’ler ise hızaşırtmada daha yüksek hızlar ve daha düşük voltaj değerleri anlamına geliyor.