Tablet ve dizüstü bilgisayarları melez bir yapıda birleştirme hedefinden vazgeçmeyen markalardan biri de Lenovo. Kısa bir süre öncesine kadar bu tip hibrit ürünlerde hep eksik olan bir his göze çarpmaktaydı. Çok kullanımlı dizüstü ve tablet karışımı ürünlerde ne tabletin rahatlığını ne de dizüstünün performansını yakalamak mümkündü. Dolayısıyla bu tip ürünler çok fazla beklentisi olmayan kullanıcılara hitap ediyordu. Ancak son zamanlarda ürünler oldukça gelişti ve artık profesyonel amaçlar için de hibrit çözümlerden bahseder hale geldik. X1 Ultrabook da iki kategorinin en iyi özelliklerini tek bir potada eritmek için yola çıkan gelişmiş bir model. 256 GB SSD disk ve 8 GB RAM ile gelen X1 Yoga yeni nesil i7 işlemciye sahip. Ekran kartı olarak da i7 içerisindeki Intel 520 tercih edilmiş. Karbon fiber ve magnezyumdan üretilen kasası oldukça sağlam ve hafif. 1.150 kg ağırlık gerçekten o kadar iddialı ki hafifliği ile hafızalara kazınan Macbook Air’e (13 inç Macbook Air 1.35 kg) kafa tutmakla kalmayıp onu geçiyor.
SAĞLAM KAFA SAĞLAM VÜCUT
Kasa yapısını ve hafifliğini beğendiğimiz X1, profesyonel amaçlar için kullanılmak üzere tasarlandığına göre onu rezil veya vezir edebilecek özeliklerden klavyeye gelelim. Öncelikle klavyenin aydınlatmalı olması ürünü daha şık hale getiriyor. İnce yapısına göre tuş hissi ve klavye sağlamlık hiç sırıtmıyor. Bu konuda Lenovo’nun çok sıkı çalıştığı belli. Zira X1, sıvı dökülmelerine karşın dayanıklı sertifikasına sahip. Hatta Lenovo durumu biraz daha zorlayarak askeri test olarak bilinen MIL-STD-810 deneylerinin birçoğundan geçer sertifikası almış. Bu testler içinde ekstrem ısı farkları, nem oynamaları, manyetik etkilenmeler, kum ve toza dayanıklılık gibi zorlayıcı dallar var. Sonuç olarak X1 sağlamlık bakımından işe gidip gelen birinin başına gelebilecek birçok aksilikten fazlası için sınıfı geçtiğini belgelerle kanıtlanıyor.
CANLI EKRAN
Sağlamlık genellikle beraberinde ödün vermeyi gerektirebiliyor. Özellikle ekran konusunda bu koşulun geçersiz olması sevindirici. X1’in 2,560 x 1,440 çözünürlükte IPS ekranı oldukça kaliteli renk ve kontrast değerlerine sahip. Ekranın geniş açılardan kayıpsız olarak izlenebilmesi özellikle tablet modunda çok kullanışlı. Dokunmatik hissi olarak değerlendirdiğimizde de X1’i başarılı buluyoruz. Yine de tabletlere göre alışmanız biraz zaman alacaktır. Full HD’nin üzerine çıkması 14 inç için oldukça yeterli. Bu boyda zaten 4K fazla yüksek kalacağı için ekranın kullanımı zorlaşacaktır. Bu yüzden boşuna 14 inç’te 4K aramayın. Her ne kadar böyle bugün böyle diyor olsak da muhtemelen birkaç yıla dizüstülerde 4K çözünürlük yaygınlaşacak ve o zaman Full HD’yi beğenmeyeceğiz. Bu da teknolojinin cilvesi diyelim ama gerçekten dizüstülerde 4K’ya ihtiyaç olmadığını bugünden söyleyelim. (Tabii dizüstünün HDMI ile 4K çıkış vermesine kimse karşı çıkmaz!)
Ürünün eksilerine değinmek gerekirse yeni nesil Type C’nin bulunmamasını bir dezavantaj olarak değerlendiriyoruz. Ethernet girişinin adaptör ile sağlanması ve SD kart slotunun eksikliği de bir eksi olarak yorumlanabilir. Son olarak fiyat kısmına baktığımızda ise 9000 lira civarında bir etiket ile karşılaşıyoruz. Bu yüksek rakam ise ihtiyaçlarınız ve beklentileriniz doğrultusunda karar vermenizi etkileyecektir. Ürünün ekran kartı iş ihtiyaçlarınızı fazlasıyla giderirken oyun performansı olarak ortalama kalıyor. Dolayısıyla oyuncuların başka bir çözüme yönelmeleri gerekiyor. Ancak tablet ve dizüstü kullanımlarını bir arada istiyor ve bunu hafif, yüksek işlemcili ve 10 saat civarında kullanım süresi sunan bataryaya sahip bir bilgisayarla yapmak istiyorsanız Lenovo X1 Yoga doğru bir tercih olabilir. Tabii bütçeniz elveriyorsa.
