Hayatımız gün geçtikçe dijitalleşirken güvenlik konusunun önemi her geçen gün artıyor. Nitekim akıllı cihazlar artık hem fiziksel güvenliği hem de dijital güvenliğimizi tehdit eder hale geldi. Düşünsenize artık evlerimizden küçük ev aletleri ile Dünya’ya siber savaş bile açabiliyoruz!
Dünya’nın en büyük siber saldırısı ev aletleri üzerinden gerçekleştirildi
Artık hepimizin evinde akıllı makineler yavaş yavaş yerini almaya başladı. Nesnelerin interneti sayesinde bu cihazlar birbiri ile iletişim kurabiliyor, hatta öyle ki bir ülkeye siber saldırı bile düzenleyebiliyorlar. ABD’ye gerçekleştirilen Dünya’nın en büyük siber saldırısında IoT sistemi ile çalışan akıllı buzdolapları, kahve makinaları, kameralar ve yazıcı gibi ev aletlerinin internet bağlantıları kullanılmıştı. Güvenlik analistlerine göre saldırıyu Mirai adında kötü amaçlı bir yazılımın yaptığı açıklanmıştı. Saldırıda kullanılan cihazların büyükbir bölümü de Çin’de üretilmiş ve bu cihazların kullanıcı adı ile şifreleri de tahmin etmesi kolay ve güvenlik açısından risk oluşturan türdendi. Sonuçta beklenmeyen oldu ve bu cihazlar kötü amaçlı yazılımlar tarafından suistimal edildi. Bu siber saldırı ile; Reddit, Twitter, Etsy, Github, Soundcloud, Spotify başta olmak üzere birçok siteye erişimi iyice zorlaştı; Paypal, Pinterest ve Tumblr gibi sitelerle bazı kablolu hizmet sağlayıcılara erişimde de kesintiler olduğu bildirilmişti. Bu siber saldırın ABD’ye maliyeti 7 milyar dolar oldu. Bu olaydan hareketle; evlerimizde bulunan bu potansiyel dijital canavarlara karşı mağdur olmamak için ne gibi önlemler almamız gerekecek?
Zeki Müren de bizi görecek mi?
Dünyada hızla yayılan ‘akıllı ev’ trendi beraberinde önemli riskler de getiriyor. Her geçen gün yeni modelleri çıkan akıllı televizyonların kamera ve mikrofonları adeeta bir casus görevi görüyor. Hatırlar mısınız? Vizontele’nin efsane bir repliği vardı: Köy halkı Vizontele nedir diye soruyor. Belediye başkanı da; radyonun resimlisi. Zeki Müren’i hem dinleyecek, hem göreceksiniz diye cevap veriyor. Cem Yılmaz bombayı patlatıyor: “Peki Zeki Müren de bizi görcek mi?” O zamanın teknolojisiyle biz sadece televiyonu seyrediyorduk ancak şu anda televizyonumuz da evde bizi izliyor. Artık hackerlar akıllı televizyonlar aracılığı ile evimize herhangi bir izleme ve dinleme aleti yerleştirmeden evimizi gözetleyebiliyor, mahremiyetimizi ihlal edebiliyorlar. Bu güvenlik açığından faydalanan saldırganlar sadece sizi gözetlemekle kalmayıp, yakın bir tarihte görüntünüzü alarak şantaj da yapabilirler. Ayrıca ağınıza giren sanal hırsızlar ağdaki diğer akıllı cihazlararı da kontrol edebilir ve bu cihazlara bağlı banka hesaplarına erişim sağlayabilirler.
Hangi ev aletleri risk grubunda?
Bir evin akıllı ev olarak adlandırılabilmesi için; evdeki bütün aletlerin birbiri ile haberleşebilmesi, uyum içinde çalışması ve internet üzerinden tablet, telefon ya da bilgisayarlarla uzaktan yönetilebilmesi gerekiyor. Günümüz akıllı ev teknolojilerinde güvenlik kameraları, kapı girişleri, aydınlatmalar, ısıtma -soğutma sistemi, perdeler – panjurlar, televizyonlar, buzdolapları, kahve makineleri, çamaşır makineleri, klimalar, müzik sistemleri, vb. Gibi evde yer alan neredeyse bütün elektronik aletler internet bağlantısı sayesinde uzaktan yönetilebiliyor. Bu cihazlara ev sahibi dışında art niyetli sanal hırsızlar da erişebiliyorlar.
Ne yapmalıyız?
Yakın bir tarihe kadar bu aletlerin hırsızlık için kullanılacağı ve evimizde saldırganların hedefi olacağımız akıllara gelmiyordu. Akıllı cihazlar evde, arabada, ofiste veya vücudumuza takarak kullandığımızda hayatımızı kolaylaştırabilir ancak yanlış ellerde manipüle edildiği zaman çok ciddi sonuçlara neden olabilir. Peki ne yapmalıyız? Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde ikinci sırada gelen güvenlik ihtiyacını hayatımızın merkezine alarak, dijital yaşamlarımıza daha güvenli bir şekilde devam etmemiz gerekiyor.
Akıllı evler ve güvenlik riskleri ile ilgil daha fazla bilgi almak isterseniz Bilişim Zirvesi’nde konuşmacıyım. 23 Kasım tarihinde gerçekleşecek zirveye katılmak için geç kalmayın!