Son yıllarda bağlantılı cihazların artışıyla birlikte nesnelerin interneti ekosisteminin giderek güçlenmesi şehir yaşamında karşılığını bulmaya başladı ve dünyanın farklı yerlerinde akıllı şehir örnekleri görmeye başladık. Bu bağlamda dünyanın dört bir yanında karşımıza çıkan akıllı şehir konseptlerinde değişik projelerle şehirlerdeki farklı sistemler birbirine bağlanıyor ve çok faydalı sonuçlar ortaya konuyor. Örneğin Manchester şehir konseyi tarafından Temmuz ayında başlatılan proje ile şehirdeki sağlık, ulaşım, çevre ve de diğer servislerin 20 farklı sensörle birbirine bağlanması amaçlanıyor. Proje kültür, medya ve spor departmanının 10 milyon Euro desteğini almış durumda. Bunun gibi şehir örneklerinden geçtiğimiz aylardaki bir yazımda bahsetmiştim. Bu haftaki yazımda şehirlere akıl katan örnek uygulamalar içerisinde öne çıkanları bir araya getirmeye çalıştım.
Otobüs durakları
Manchester’ın CityVerve projesi ile şoförlere insanların duraklarda bekledikleri zamanı haber verecek akıllı otobüs durakları inşa edilmesi planlanıyor. Böylece gerektiği zaman ışıklandırma yapılacak ve enerji tasarrufu sağlanmış olacak.
Araçlar
Portekiz şirketi Veniam tüm araçları WiFi ağı kullanarak erişim noktası haline getirmeyi amaçlıyor. Porto hareket eden nesnelerin internetini çöp kamyonu ve otobüslerde kullanan ilk şehir olma özelliğine sahip.
Çöp toplama
Çöp toplama ve geri dönüşüm firmalarının daha verimli çalışmasını amaçlayan Finnish tarafından geliştirilen sensörler çöp kutuları dolduğunda haber veriyor ve trafiği de dikkate alarak bir rota çiziyor.
Parklar
Barselona tabanlı Urbiotica şehir içi park planlamasını yapmak için sensörleri kullanıyor. Kablosuz sensörler trafik hakkında gerçek zamanlı bilgi sağlıyor. Uygulanan bu yöntemle trafik yoğunluğu %10 azaltılmış durumda.
Bisikletler
Anahtarsız bir kilitten daha fazlası olan BitLock sürücülere bisikletlerine uzaktan erişim imkanı sağlıyor. San Francisco tabanlı Mesh Motion girişimi tarafından geliştirilen uygulama ile bisikletlerin coğrafi konum noktaları belirlenebiliyor. Uygulamanın satışı 2015 yılında başladı.
Şebekeler
ESB Networks’ün İrlanda’da Elektrik Gücü Araştırma Merkezi (EPRI) ile yaptığı işbirliği ile geliştirdiği akıllı şebeke rüzgar enerjisi entegrasyonu ile enerjinin etkin tüketimi hedefleniyor. Ayrıca akıllı şebeke ekosistemi ile elektrikli vasıtaların kullanımı desteklenecek.
Su seviyeleri
Flood Network tarafından Oxford’da geliştirilen yöntemle su seviyeleri hakkında gerçek zamanlı bilgi elde edilebiliyor. Çevre ajansı ile bağlantılı olan sistemle su seviyesinde risk olan yerler harita üzerinde tespit edilebiliyor.
Temiz enerji
Vancouver’da kent binalarının %40’ı yeni, karbon-nötr yapılarla değiştirildi ve bu şekilde elektriğin %31’i temiz enerji kaynaklarından elde ediyor. Geriye kalan binalarda ise performans arttırıcı tadilatlar yapıldı ve diğerleriyle aynı standartlara gelmeleri sağlandı.
Binalar
Güney Kore’deki Songdo şehrindeki tüm binalarda enerji yönetimi, havalandırma gibi pek çok şey uzaktan kontrol edilebiliyor. Evler, ofisler ve diğer binalar tek bir ağa bağlı duruma. Ayrıca her daire ve ofiste video konferans sistemi mevcut.
Tekerlekli sandalye
Vermast’ın Amsterdam’da engelliler için geliştirdiği uygulamalar ile engelli vatandaşlar tekerlekli sandalye ile hangi yolları daha kolay kullanabileceğine karar verebiliyor. Bu teknoloji aynı zamanda hangi binalarda daha kolay erişim sağlayabilecekleri konusunda da engellerin hayatlarını kolaylaştırıyor.
Görsel kaynak: Worldcrunch.com