Her ne kadar ünlü şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca, “Gönül sohbet ister kahve bahane” demiş olsa da, şöyle mis gibi kokan bir kahvenin keyfi bir başka oluyor. Ne yalan söyleyeyim, ben de bu satırları yazarken kendime yapmış olduğum kahveyi yudumluyorum bir yandan…
Her ülkenin bir kahve günü var…
Bugün “kahve” için anlamlı bir gün… Çünkü Mart 2014’te alınan bir kararla Expo 2015’in bir parçası olarak Milano’da “Uluslararası Kahve Günü” kutlanmaya karar verildi ve ilk kutlama 29 Eylül 2015 yılında gerçekleşti. Ancak bu uluslararası günden önce birçok ülke kendi ülkelerinde “Ulusal Kahve Günü” kutlamaları yapıyorlardı. Kostarika’dan Pakistan’a kadar birçok ülke yıllardır kahveyi bir günle anarken, bu kültürde önemli payı olan ülkemizin böyle bir güne sahip olmaması düşündürücü. Ama Uluslararası Kahve Günü, artık ülkemizde de kutlanacak.
Ülkemizin kültüründe kahvenin önemli bir yeri var… “Bir acı kahvenin 40 yıl hatırı vardır” demiş büyüklerimiz. Hala kız istenirken gelin adayı damat ve ailesine kahve yapar… Ve adına “Türk kahvesi” dediğimiz, bu uğurda Yunanlı dostlarımızla derin bir rekabet içinde olduğumuz bize özgü bir pişirim biçimimiz bile var. Yine deriz ki, bugün Viyana kahve dükkanlarıyla ünlüyse, kuşatmadan sonra terk edilen Osmanlı çadırlarında bulunan kahvenin sayesindedir…
Kahveyi keçiler keşfetti
Peki, kahvenin insanlıkla nasıl tanıştığını bilir misiniz? Her ne kadar bir efsane kıvamında olsa da, kahve Etiyopyalı (Habeşistan) bir keçi çobanı olan Kaldi sayesinde keşfedilmiş diyor kaynaklar. Her zamanki gibi keçilerini araziye yayan Kaldi, bir süre sonra keçilerin hoplayıp zıpladığını, hatta geceleri uyumadıklarını görür. Bunun nedenini merak eder ve ertesi gün keçileri takip eder. Keçiler ilginç bir bitki yiyordur. Bu bitkinin meyvelerinde bulunan çekirdekleri toplar ve çevrede bulunan sufi dervişlere götürür. Rivayet o ki, Kaldi’nin hikayesini dinleyen dervişler, “kötü tohum” olarak niteledikleri bu çekirdekleri ateşe atarlar. Ateşte kavrulan çekirdeklerin çıkarttığı o müthiş aromatik koku ortaya yayılınca da, Kaldi ve dervişler çekirdekleri öğütüp suya karıştırarak pişirmeyi önerirler. Sonuç; neredeyse 1500 yıldır hayatımızda olan keyifli bir içecek…
“Kahve Günü” konusunda ülkemizde henüz resmi bir adım atılmış olmasa da, 6-9 Ekim tarihleri arasında İstanbul Küçükçiftlik Parkı’nda “Istanbul Coffee Festival” adıyla bir etkinlik düzenleniyor. Bu festivale katılanlar, dünyanın birçok yöresinden gelen kahveleri tatma fırsatı bulacaklar, baristaların şovlarını izleyecekler, butik kahve dükkanlarının sunduğu lezzetleri keşfedecekler…
Aradığınız lezzeti Media Markt’ta bulabilirsiniz
Tabii kahve keyfi aslında en güzel evinizin sıcak ortamında yaşanır. Türk kahvesi, filtre kahve, espresso, capuccino, sütlü, ya da sütsüz kahve lezzeti yaşatacak müthiş kahve makineleri artık mutfaklarda yaygınlaşıyor. Siz de damak tadınıza uygun kahveler yapacak bir ürün arıyorsanız mediamarkt.com.tr adresinde, “Ev aletleri & Yaşam” sekmesine tıklıyorsunuz ve oradan “Kahve & Çay Yapma” bölümünü seçiyorsunuz. Burada Türk kahve makineleri, cezveler, espresso kahve makineleri, kapsüllü kahve makineleri, filtre kahve makineleri, hatta her daim mis gibi taze kahve içmenizi sağlayacak kahve çekirdeği öğütme makineleri bile bulunuyor. Fiyatlar, 14,99 TL’den başlıyor 9999 T’ye kadar yükseliyor.
Açıkçası ben, kahve çekirdeğini kendisi öğüten neredeyse yarı profesyonel Breville BES 870 Espresso makinesine hayran kaldığımı itiraf etmek istiyorum. 3499 TL’lik etiket taşıyan bu cihazın evimde yer almasını isterdim. Ama keyiftir bu elbette… Bazen 14,99 TL’lik Essenso Lodi Cezve’de pişen bir kahvenin yerini hiçbir şey tutamaz…