Hafif ve taşınabilir cihazlar olan tabletler, ayrılabilir klavyeli ikisi bir arada modeller ile iş dünyasına da kalıcı bir çözüm sunuyorlar. İşiniz için doğru tableti seçerken sormanız gereken soruları bir araya getirdik.
Son derece ince klavyeleri ile ikisi bir arada dizüstülere göre de daha ince ve hafif olan tabletlerin büyük bölümü, kalem desteği de sunuyor. Basınç hassasiyetine sahip bu özel kalemler, not almayı, çizim yapmayı sağlarken, tableti kullanmanın yeni yollarını da sunuyorlar.
Rahatlığı ekran açısı belirliyor
Ekranın kaç derece yatırılabildiği tabletlerde dizüstü bilgisayarlara göre daha büyük önem taşıyor. Ayarlanabilen bir ekran, bir tableti sadece bir iki konumda kullanmaktan kurtarıyor. Bu anlamda Microsoft Surface Pro 4 ve HP Spectre x2 öne çıkıyor. Stantları dilediğiniz açıya ayarlanarak kullanabilirsiniz.
Google Pixel C ve Asus ZenPad gibi cihazlar özel kalem desteği konusunda başarılı. Özellikle ayakta dururken not almanızı sağlayacak kadar rahat kullanılabilen bu kalemler, hayatınızı değiştirebilir. Kalemi fotoğraf düzenleme, eskiz çizme ya da dijital boyama amacıyla da kullanmak mümkün.
HP Spectre x2
Hem klavyeli hem kalemli seçenekler mevcut
Cihazlarla gelen ekstraları da gözden kaçırmamak lazım. Birçok cihaz adaptör, kablo gibi eklentilerle daha fazla yeteneğe kavuşuyor. Klavye ve standın kutuya dahil olduğu modeller de bulabilirsiniz. Bu konuda Apple, maalesef her ekstrayı satın almanızı bekliyor. Microsoft özel kalemi kutuya dahil ediyor ama klavyeyi almanız gerekiyor. HP Spectre x2’de ise her iki cihaz da kutuya dahil. Bu anlamda fiyatları karşılaştırmak da bütçe öncelikli tercihler için önem taşıyabilir.
Tableti dizinizin üzerinde kullanmak isterseniz, her modelin bir dizüstü rahatlığı sağlamadığını belirtmeliyiz. Bunun için düz bir stant altı, zor bir açıdan bakmanızı sağlamayacak bir ekran açısı ve tuşlarına bastığınızda içeri göçmeyen bir klavyeye dikkat etmek gerekiyor. iPad Pro, Asus ZenPad 10 ve Google’ın Pixel C modeli, bu açıdan en uygun çözümler.
iPad Pro
Bağlantı noktalarına dikkat!
Bir dizüstüne göre daha ufak yan yüzeylere sahip tabletler, daha az bağlantı seçeneği sunarlar. Bu sebeple, yeni bir cihaz seçerken, en çok seçeneği olan cihazı tercih edebilirsiniz. Tam boy USB yuvaları sabit disk, USB bellek ve çeşitli adaptörleri kullanmanızı sağlar. Ayrıca bir görüntü çıkışı olması da tableti fiziksel olarak görüntü birimlerine bağlama olanağı verir. Toplantı, sunum gibi durumlarda işinize yarayabilir.
Bu anlamda, Windows işletim sistemli tabletler daha önde. iOS ve Android cihazlar da belirli bir esneklik sunuyorlar ama Windows dosya aktarımı ve uygulama uyumluluğu konusunda da avantajlı. Üstelik, cihazı ikinci ve hatta üçüncü bir monitöre dahi bağlayarak kullanma şansınız var.
Asus Transformer ZenPad
Windows’u bırakıp iOS ve Android’e geçmeden önce…
Apple da, Google da, tabletlerinin video izleyip, web’de gezmekten ve oyun oynamaktan daha çok işe yaradığı konusunda iddialı konuşuyorlar. iPad Pro modellerinin ve Google Pixel C’nin tabletleri iş dünyasına yaklaştıracak çabalar olduğu bariz. Tüm bu cihazların ortak noktası ise Microsoft Surface Pro gibi dizüstü bilgisayarınızı tabletle değiştirmekle sınırlı değil, tüm Windows sisteminizin yerini almak gibi güçlü bir iddiaya sahipler.
Google Pixel C
Bu konuyu masaya yatırırsak, işe web’den başlamamız gerekir. Artık birçok işi bir web tarayıcısı ile halletmek mümkün. Google’ın Chromebook adlı dizüstü modelleri de tam bu işi görmek üzere geliştirildiler, ancak düşük fiyatlı bir dizüstü oluşturmak, ince ve taşınabilir bir cihazdan uzak sonuçlar doğuruyor. Dolayısıyla, tablette bunu denemek daha mantıklı.
Microsoft Surface Pro 4
Bulut ile iş dünyası da rahat nefes aldı
Bir web tarayıcısı kullanarak ofis belgesi hazırlamak, düzenlemek, e-postalara bakmak, içerik yönetimi yapmak gibi işler yapılabiliyor. Dahası, hem iOS hem Android için ücretsiz ofis uygulamaları mevcut. Yani internet bağlantısı olmayan noktalarda da MS Office uyumlu dosyalarla çalışabilirsiniz. Buna fotoğraf, video düzenleme, uzak bilgisayarlara bağlanabilme gibi özellikleri de ekleyebiliriz.
Ancak işinize özel uygulamalar kullanmanız gerekiyorsa, bu noktada sıkıntı yaşayabilirsiniz. Sadece Windows altında çalıştırılabilen dosyalar için sistemi tamamen tablete taşımak mantıklı bir çözüm olmaz. Fakat bulut depolamadaki iş dosyalarınıza her an erişebilmek, son dakika değişiklikleri yapabilmek, gerektiğinde bunları ekrana ya da projeksiyon cihazına aktarmak gibi işler için bir dizüstüne göre çok daha iyi bir çözüm sunar. Hafiftir, daha az yer kaplar ve dizüstünü ofiste bırakıp onu hep yanınızda taşıyabilmenizi sağlar. Bu noktada, her iş için dizüstü ya da masaüstü PC’nin yerini alamaz ama hayatınızı rahatlatacak bir tamamlayıcı olarak tabletler tercih edilebilir.
