Özellikle ülkemizin yaşadığı çalkantılı dönemin ardından video aramaları önem ve öncelik kazanır hale geldi. Her ne kadar Apple tarafından geliştirilen FaceTime telefonlar üzerinde bu alanda baskın gibi gözükse de işin Android tarafında bir belirsizlik var. Google bu sorunu kökten çözüp tarihe gömmek için kolları sıvadı ve yeni video programı Duo’yu mağazada kullanıma açtı. Duo’nun en büyük özelliği sadece Android’le sınırlı kalmaması. Zaten Latince’de “iki” anlamına gelen Duo sözcüğü anlamının hakkını vererek hem Android hem de iOS kullanıcıları için geliştirildi.
Pokemon’u indiren darbe
Uygulama ülkemizde çok yaygın olarak kullanılmasa da Pokemon’un indirme sayısını geçen ilk uygulama olarak kısa sürede dünya çapında büyük rağbet gördü. Skype gibi alternatiflerin yanında Duo’nun kendine kısa sürede yer edinmesi şaşırtıcı gibi gözükse de aslında bu başarının altında birkaç neden yatıyor. Öncelikle Duo 5 MB civarında bir boyuta sahip. Bu da sistemi şişirmeyeceği düşüncesiyle kullanıcılara büyük bir güven veriyor. İkinci olarak Duo’nun direkt olarak video görüşme işine yaraması ve detaylardan uzak durması onu oldukça hızlı kılıyor. Mesaj atmak, resim yollamak veya SnapChat gibi “sevimli” şeyler yapmak yerine Duo sadece video görüşmeler için kullanılıyor. Google’ın İletişim Bölümü Başkan Yardımcısı Nick Fox bu sadeliğin altını çiziyor: “Masaüstünde bulunmayan sadece mobil platformda olabilecek harika bir şey yapmak istedik,” diyor Fox. Masaüstüyle ortak diğer yazılımlara göre yüklerinden kurtulmuş olarak gelen Duo, düşük internet hızlarında bile görüntüyü takılmadan verebiliyor. Denemelerimizde bu özelliğe hayran kaldık. Yazılım, internet düşüşlerini veya Wi-Fi mobil ağ gibi geçişleri çok iyi algılayarak iletişimin devam etmesi adına doğru zamanda görüntü kalitesini belirli bir süre kötüleştiriyor. Bu da özellikle yurt dışı görüşmelerinde çok farklı sağlayıcılara bağlanan kişiler arasındaki inişli çıkışlı bağlantı kalitesinde kendini istikrarlı görüşme olarak gösteriyor. Duo kullanmak için özel bir hesap, e-posta gerekmemesi ve sistemin WhatsApp gibi telefon numaraları üzerinden çalışması onu özellikle Skype’a göre cazip hale getiriyor. Ancak Duo’nun büyük bir eksisi var ki o da konferans görüşmelerini desteklememesi. Eğer ileride bu destek de gelirse Duo rakipsiz bir konuma oynayabilir.
Her ne kadar Android ve iOS destekli olsa da Google, kendi platformuna birkaç jestte bulunmuş. Bunlardan en önemlisi Knock Knock. Android cihazlar birbirini aradığında karşı taraf telefonu açana kadar kilit ekranında arayan kişinin canlı videosu beliriyor. Bu hem hoş bir özellik hem de büyük bir hız artışı. Çünkü işin yarısı çözülmüş oluyor ve aranın kişi görüşmeyi kabul ettiği anda görüntülü konuşma devreye giriyor. Diğer uygulamalardaki gibi bir geçiş veya bekleme süresi yaşamıyorsunuz. Dolayısıyla standart telefon arama hızını Duo’da video özelliğiyle yaşıyoruz. Ambien Kullanıcıların bu bekleme kaybından video aramalara mesafeli olduğu gerçeğini düşündüğümüzde Google’ın “hızlı” davranma nedeni daha da anlaşılır oluyor.
Duo’nun gizli geleceği
Google, Duo ile uzun vadeli bir projenin ilk adımını atmış durumda. Dünya çapında mobil internet hızlarının ve kotalarının artması sonucu kullanıcılarda klasik anlamda telefon araması yapmak yerine internet üzerinden arama yapıldığına dair ciddi bir veriyi tespit eden Google, yakın gelecekte Android’in doğal bir parçası olarak Duo’yu sunmanın peşinde. Bu sayede birini aramak istediğimizde standart seçenek olarak karşımıza Duo çıkabilir. Böyle bir senaryo şu an için özellikle ülkemizde çok olası gelmese de operatörlerin pazarlama stratejilerini değiştirebilecek potansiyele sahip. Çünkü hiçbir operatör sadece internet kanalının kullanılıp normal hat özelliklerinin geri planda kalmasını istemez. Dolayısıyla mobil iletişiminin yakın geleceğine dair Duo’nun gelişimini ve etkilerini hep beraber izleyeceğiz.
