Konuya Serdar Ortaç’ın ‘Hayat beni neden yoruyorsun?’ gözüyle incelemek de var ama iş ciddi. Hem ergenler hem de yetişkinler günde yaklaşık 9 saatini ekran karşısında geçiriyor. Ara verip egzersiz yapmayanlar için teknoloji yorucu olmaktan çıkarak sağlıksız olmaya gidebilir.
Teknolojinin birkaç e-postaya bakıp çıkmak, biraz oyun oynamak düzeyinden alıp başını uykudan uzun süre kullanılan, hatta biz yokken de bizim için işlemeye devam eden, adeta bitmeyen bir öyküye gitmesi, sağlığımız için pek iyi olmadı.
Son yıllarda teknolojiden uzak tatil yapanları duyuyor, kimbilir belki bazılarımız imreniyoruz da. Düşünsenize Pokemon Go oynamaktan bükülmemiş bir boyunla, ekran karşısında bütün gün oturmaktan yorulmamış gözlerle, ağrımamış bir başla, yazı yazmaktan yorulmamış ellerle ve sürekli farklı konularda ve tonlarda yağan bilgi ve görüntülerden yorulmamış bir beyinle geçen günler, kimbilir nasıldır?
Pawel Kuczynski’nin illüstrasyonu, Pokemon Go’nun bize yaptıklarını güzel özetliyor.
Tamam, teknolojiyi bir canavar olarak göstermeye gerek yok ama kaçımız teknolojik cihazların başındayken düzenli ara verip, egzersiz yapıyoruz? Teknoloji, dikkat etmezsek sadece fiziksel durumumuzu, uykumuzu değil, ruhsal durumumuzu da etkileyebiliyor. Bu yazıda hem bize neler olabileceğini hem de neler yapabileceğimizi özetlemeye çalıştım.
Ekran ışığı vücudun ritmini bozuyor
ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nin 70 bin kişiyle yaptığı bir araştırma, uyku alışkanlıklarının nasıl değiştiğini ortaya koyuyor. Katılımcıların üçte biri günde 7 saatin altında uyuduklarını belirtirken, yüzde 38’i son bir ay içinde gün içerisinde bir kez kazayla uyuyakaldıklarını söylüyor. Katılımcıların onda biri kronik insomniya ile mücadele ediyor.
Ekranlardaki mavi ışığın vücudun doğal ritmini bozduğu biliniyor. Vücut, gece kullanımlarında mavi ışık aldığı için zamanı şaşırıyor ve gündüz sanarak uykuyu önleyebiliyor.
Örneğin iOS’taki kısa süre önceki gece ışığı değişikliği, bu açıdan önem taşıyor. Bilgisayar ve akıllı telefon ekran renk sıcaklıklarını değiştiren uygulama ve yazılımlar, akşam kullanımlarında daha sıcak renklere geçerek uyku problemlerini aşmaya yardımcı olabilir.
Uyku uzmanlarının bir tavsiyesi daha var; uykudan en az az bir saat önce tüm teknolojik cihazlardan uzaklaşmak. İnanın, daha iyi uyku size ‘kaybettiğiniz’ zamanı verimlilik olarak geri döndürecektir.
Doğru duruş ve oturuş rahatsızlıkları önlüyor
Dokunmatik ekranlarla haşır neşir olmayı geçeli çok oldu. Ancak klavye ve fare kullanımımız azalsa da, yaratabileceği sıkıntılar belli. Karpal Tünel Sendromu adı verilen ve elin aya kısmının altındaki Karpal Tünel bölgesinin acı, uyuşukluk ve ağrılara boğulmasına sebep olan rahatsızlık, hatalı kullanımdan kaynaklanıyor. Çaresi ise doğru kullanım ve mola vermek.
Kolun dirsekten parmaklara kadar olan kısmının düz olması ve bir yere dayanmaması, bu gibi rahatsızlıklara yakalanmamak için önemli. Bunun için koltuk ve masa yüksekliğinin bu pozisyonu sağlayacak şekilde eş olması gerekirken, fare kullananların bileğini dinlendirici pedlerle desteklemesi de fayda sağlayabilir. Masaüstü bilgisayar kullanıyorsanız, mümkünse ergonomik dizilimli bir klavyeye geçmeniz de sizi koruyacaktır. Dizüstü kullananlar ise en azından masa başında tam tuşlu ergonomik bir klavye kullanabilirler.
Ekran karşısında geçen uzun saatlerin başka zararları da var. Uzakdoğu Asya’da oyun başından günlerce kalkmadığı için hayatını kaybedenlerle ilgili haberleri ara sıra görüyoruz. Elbette kendinizi bu kadar kaptırmamanız gerektiğini mutlaka biliyorsunuz ama dikkat etmek gereken başka unsurlar da var.
Bilgisayar karşısındayken doğru oturuş büyük önem taşıyor. El, kol ve bileklerin konumundan bahsetmiştik. Geriye dik bir sırt, ekranı tam karşıdan gören bir yükseklik ayarı, bacakların arkaya değil öne doğru uzatılmış olması kalıyor.
Egzersiz yapın (ya da kilolarınızdan şikayet etmeyin)
Bunun dışında, susuzluk, yetersiz beslenme ve her teknolojik yorgunlukta olduğu gibi dinlenme eksikliği en büyük problemler. Bunları aşmak için masa başında su, yemek yemek yerine biraz hareket ederek bunları almayı ve kafanızı da ekrandan uzaklaştırmayı deneyebilirsiniz.
Uzmanlar saat başı en az 10 dakika ara vermek gerektiğini belirtiyorlar. Bu hem egzersiz yapmak ve vücudunuzu biraz hareket ettirerek kilo almaya engel olabileceği gibi, konsantrasyonunuza da yardımcı olur. Ayrıca bu egzersizler vücudunuzun sağlıklı çalışmasına da yardımcı olurlar.
Son olarak, iyi bir sandalye satın almak da postürünüzü düzeltecek ve uykudan uzun süre çalıştığımız ortamı daha konforlu hâle getirecektir. İyi bir yatağın neleri değiştirdiğini hepimiz biliyoruz, o hâlde iyi bir koltuğu da hayal etmek zor değil.