Apple’ın 4 inçlik eski modellerinin kasasını kullanarak hazırladığı iPhone SE, güçlü özellikleri ve uygun fiyatına karşın eleştiri alıyor. Olayı yakından inceleyelim, yanıtı siz verin.
Akıllı telefonların hayatımızdaki rolünden bahsederken ne kadar vazgeçilmez ne kadar popüler oldukları konusunda yıllarca kafa ütülediysek, benzer şeyleri şimdi büyük ekranlar için de söyleyebiliriz.
Bir süre önce ekranları büyük görüldüğü için tablet adı atfedilerek tabletfon, phablet denilen 4,5 inç ve üzeri akıllı telefonlar, artık normal kabul ediliyor. Bir zamanlar telefonun ağırlığı kendisine olumsuz puan getirebilen bir kıstasken, artık teknoloji sektörü 5,5 inç ve üzeri telefonları büyük telefon olarak değerlendiriyor. Bu, tamamen yaygınlık ve alışkanlık meselesi.
Apple, iPhone SE ile ne yapmaya çalışıyor?
Tam da büyük telefonlara alışmışken, Apple’ın bu yaptığı da ne oluyor? Neden küçük ekranlı bir model çıkarttı? Yoksa Apple da diğer üreticilerden farksız (her bütçeye ve ihtiyaca göre model üretmek anlamında) bir konuma mı geçmeye çalışıyor?
Ben kendi yanıtlarımı vereceğim, bu esnada siz de kendi yanıtınızı bulabilirsiniz. Apple’ın ufak ekranlı bir akıllı telefon çıkartma sebeplerinden birincisi, ekran boyutu ve performans arasındaki sorunlu ilişkiyi kendi lehine kullanmak istemesi.
Bir teknoloji miti: Ekran büyürse performans artar
Ekran boyutu büyüdükçe (istisnalar hariç) performans artmıyor. Yani 4,5 inçlik bir telefon 5,5 inçlik bir telefondan daha performanslı olabilir. Bu yanılgının sebebi, üreticilerin amiral gemisi tabir edilen telefonlarının, yani en üst modellerinin en büyük ekran boyutlarında üretilmeye başlanması.
Apple bunu kırmak istiyor, zira büyük ekranları herkes sevmiyor, kullanışlı bulmuyor. Satışların büyük ekranlardan yana olduğunu biliyorum, ancak yeni model telefonlar büyük ekranlı üretildiği sürece satışlar da büyük ekranlardan yana olacaktır. Bir zamanlar bu ekranların birçok kişi için “mümkün değil kullanmam” olduğunu unutmayalım. Bu sebeple 4 inçlik iPhone 5(C/S) kasasında iPhone 6s Plus özelliklerini sunmak, bence akıllıca.
6s ile aradaki fark çok küçük
Diğer yandan iPhone SE incelemelerine bakarsanız, ekran dışında bir iki ufak farkın daha olduğunu göreceksiniz. Ekranda 3D Touch özelliği, ekranın farklı olması sebebiyle bulunmuyor. Bunun dışında, sadece 6s Plus’ın kamerasındaki optik görüntü sabitleme özelliği bulunmuyor ve pilleri farklı. Ancak iPhone SE’nin pil ömrüne bakınca 6s’i geride bıraktığını 6s Plus ile de yakın olduğunu görüyoruz.
Üçte iki fiyatına amiral gemisi telefon
Diğer yandan fiyat devreye giriyor. Amiral gemisi modeller 3000 TL sınırlarını zorlarken, iPhone SE fiyatı 2000 TL seviyesinde. Üstelik en yüksek özelliklerde bir telefon; son derece cazip değil mi? 15 yıldan uzun süredir teknoloji yazan birisi olarak şunu söyleyebilirim; bugüne dek Türkiye’de konuştuğum yerli/yabancı satış/pazarlama çalışanlarının çok büyük bölümüyle aramızda mutlaka “ama Türkiye bir fiyat pazarı…” konuşması geçmiştir. Türkiye’de iyi fiyat kazanıyor. Dünya nüfusunun büyük bölümünü oluşturan, gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi.
Gelişmekte olan ülkeler için “fırsat”
Peki bu durumda neden satışlar kopup gitmedi diye soruyor olabilirsiniz. Bu bölgelerdeki alım gücü de teknolojiye ulaşma oranı da gelişmiş ülkelere göre çok daha düşük. Teknoloji şirketleri bir yandan da bu yüzden “Türkiye önemli”, “Türkiye bizim için harika bir pazar” gibi açıklamalar yapıp duruyorlar.
Avrupa, ABD gibi bölgelerde teknoloji satışları sabit oranlarda büyüyor. Bizim gibi ülkelerde ise henüz telefonu, TV’si, dizüstü bilgisayarı, tableti olmayan insanlar ellerine geçen ilk fırsatta bunları alıyor, deniyor. Bu da, üst seviye akıllı telefonlara ulaşamayanlar için bir fırsat sayılabilir.
