Artık birçok günlük ihtiyacımızı karşılamak için sanal dünyayı kullanıyoruz. Kutulu oyun, film ve kitapların yerini yavaş yavaş dijital sürümleri alırken yemek siparişimizden taksiye kadar birçok ihtiyacımızı akıllı telefonlarımız üzerinden halledebiliyoruz. Bu dijitalleşmenin yeni ayağı ise yaşam alanınızı fitness salonuna çevirip başınıza kişisel bir antrenör atamak. Bu iddia ile yola çıkan çeşitli çözümleri beraber inceleyip gerçek dünyada salona gidip gitmeyeceğinize birlikte karar verelim.
Body Network
Ülkemizde de yayın hayatına başlayan NetFlix’in bir süredir geliştirdiği Body Network büyük oranda Matt Roberts’ın başarısına bağlı. Matt Roberts, Naomi Campbell gibi ünlü isimlerin yanı sıra İngiltere Başbakanı David Cameron’ın kişisel antrenörü olarak ülkede James Bond’dan sonra en önemli ikonlardan biri haline geldi. Matt Roberts, NetFlix ile yaptığı anlaşmadan son derece memnun. “Teknolojiyi kullanarak kısıtlamaların önüne geçmek istiyorum. Ayrıca YouTube gibi diğer ortamlarda o kadar çok bilgi var ki insanların kafası karışıyor. Biz de bu noktada fark yaratacağız.” Bir bakıma haklı Roberts, ancak standart üyeliğin üzerine 15 dolar gibi aylık bir ücret istenmesi ya da program başına 3-5 dolar ücret olması insanları düşündürüyor. Program denediğimiz kadarıyla ara birim açısından biraz eski tip kalmış. Kişiye özel takip sisteminin olduğu daha modern ve akıcı bir kütüphaneye ihtiyaç var. 10 ile 30 dakika arasında değişen programlar farklı zorluk seviyeleriyle farklı amaçlara hizmet ediyor. Programın bu sene içerisinde canlı yayına başlaması da gündemde. Daha iyi bir ara birim ve canlı yayın gibi yeniliklerle Body Network, Roberts’ın ününün hakkını verecektir. Ancak şu aşamada başlangıç seviyesindekiler için uygun bir program olduğunu söyleyebiliriz. Yine de duruş bozukluklukları gibi temel hareket bilginiz yoksa Body Network sizi biraz yalnız bırakıyor.
30-Day Shred
Amerika’nın en ünlü fitness hocalarından Jillian Michael’ın artık bir klasik haline gelen DVD’si 30 günde 10 kilo vermeyi hedefliyor. Kardiyo ağırlıklı bu DVD bütünlük açısından Body Network’e göre iyi. Tabii DVD olduğu için etkileşim olanakları kısıtlı. Program genel olarak 30 dakikalık yayınlardan oluşuyor ancak sporla aranız iyi değilse 30 dakika sizin için yeterli gelmeyecektir. Kendinizi 40-50 dakikaya göre ayarlayın çünkü yorulacağınızı garanti ederiz. Şu sıralar çeşitli sitelerde fiyatının 10 dolar civarında olduğu için 30-Day Shred’i mutlaka deneyin.
ibodz
Sanal fitness uygulamalarının öncülerinden ibodz’un en önemli artısı ücretsiz olması. Her geçen gün içeriği genişleyen ibodz videolar yerine hareketli GIF dosyalarından oluşuyor. Zaman içinde site fitness ve sağlık portalına dönüştüğü için kilo verme, kas yapma ve sağlıklı yaşam ipuçlarından oluşan makaleler de içeriyor. Geniş hareket seçenekleri arasında salon tipinin dışında evde ve aletsiz yapılacak hareketler bulunması önemli bir artı olarak göze çarpıyor. Eğer biraz spor bilginiz varsa ücretsiz içerikler işinize yarayacaktır. Programın yakında Android ve iOS sürümünün geleceğini belirtelim. Aslında bugüne kadar neden böyle bir gecikme yaşandı anlamış değiliz.
Genel olarak baktığımızda bu üç programın sanal fitness dünyasında öne çıktığını söyleyebiliriz. Bu tarz programlar aslında sporcuya göre değişen verimlilik değerlerine sahip. Öncelikle hiç spor geçmişi olmayan biri olarak kendinizi tamamen sanal ellere bırakmanızı tavsiye etmeyiz. Bir de uzaktan eğitim metodu bazı kişilerin kolaya kaçmasına neden olabilir. Farklı öğrenme tiplerine göre uzaktan eğitim bir artı da olabilir. Bu da kişiden kişiye değişen bir özellik. Bizim genel önerimiz spor hayatınız belli bir uzmanlığa sahip kişilerle düzenlemeniz. İnternet ortamında da güvenilir kaynaklara yönelmeniz sizin lehinize olacaktır. Her şeye rağmen elinizin altında bu tip kaynaklar olması tembelce oturduğunuz koltuktan kaldırıp spor yapmanız için motive edici bir unsur olabilir ki önemli olan biraz da bu ilk adımı atmak.