Teknoloji şirketlerinin hayatımızı etkileyen farklı bir yönüne bu yazımda dikkat çekiyorum.
Google, Facebook, Twitter, TikTok ve diğerleri günlük hayatımızda kullandığımız birçok sosyal medya platformu ya da hizmeti bizlere sunuyorlar. Bunların bazılarını işimizde, bazılarını özel hayatımızda kullanıyoruz.
Benim gibi bir içerik üreticisi iseniz hayatınızı bu platformlardan kazandıklarınızla sağlamanız da mümkün oluyor. Tabi bunun bir bedeli var: Kullandığınız sosyal ağlar için ücretsiz olarak içerik üretmeniz gerekiyor. Evet bunu çoğumuz para kazanmasak da yapıyoruz. Örneğin gittiğimiz bir bir konseri, yediğimiz bir yemeği, mutlu anlarımızı ve sayısı az olsa da mutsuz anlarımızı bu sosyal ağlarda paylaşıyoruz.
Elbette işiniz benim gibi içerik üretmek değilse bunun ücretsiz olarak yapmakta bir sorun yok. Sevdiklerimizle bağlantıda bulunmak için sosyal ağları kullanmak cazip geliyor olabilir.
Ama benim işi olanlar için sosyal ağları meslek olarak görenler için bazı riskler de var. Örneğin sosyal medya paylaşımlarından doğrudan ücret aldığınız çok az platform var. Bunlardan biri Google’ın sahip olduğu YouTube. Diğerleri için ücret karşılığı paylaşım yapmak ve bunun bedelini o platformdan almak sanıldığı kadar kolay değil. Yani birçok içeriği zaten ücretsiz olarak paylaşmak zorundayız.
Burada bir diğer risk ise bu sosyal platformlardaki varlığınızın platformu yöneten şirkete bağlı olması. Yani bir gün Google bana gelip ‘Özgür senin YouTube hesabını siliyorum’ diyebilir. Benzer durum TikTok ya da Instagram hesapları için de geçerli. Bunun (sebepleri farklı olmakla beraber) örnekleri de var.
Ek olarak ülkemizde zaman zaman bu tarz platformlara uygulanan engelleme kararları zar zor da olsa bir iş modeli kurduğunuz sosyal ağlardaki faaliyetlerinizi aksatabiliyor. Bunu da hesaba katmanız gerekiyor.
Hal böyle olunca aslında bu tarz büyük teknoloji şirketleri için bizler birer gönüllü ve ücretsiz içerik üreticisi haline geliyor. Elbette bu sosyal ağların bize de faydası oluyor ama karşılığının olmadığını düşünmemek gerekiyor. Herhalde Facebook, WhatsApp gibi dünya çapında 7-24 mesajlaşmaya yarayan bir sistemi dayımızla fotoğraf paylaşalım diye kurmadı değil mi?
Yazımı ünlü ve bilinen bir sözle bitirmek istiyorum: Bir ürün için bedel ödemiyorsanız ürün sizsiniz.