Ninja Kaplumbağalar ile büyümüş oyunseverler için yeni bir oyunumuz var. Teenage Mutant Ninja Turtles: Splintered Fate aksiyon dolu ve hızlı oyun anlayışıyla bizleri yeni bir maceraya sürüklüyor!
80’ler ve 90’larda çocuk olanlar için Ninja Kaplumbağalar konseptinin yeri başkadır. Çoğumuz pizza yemeyi, Leonardo, Donatello, Raphael ve Michalengelo’nun birer sanatçı olduğunu ve daha bir sürü detay bilgiyi bu seri ile öğrendi. Yıllarca izledik. Fimleri çıktı, oyuncakları çıktı, dönem dönem farklı platformlar için oyunları çıktı. Müziği bile yer etti hafızamıza. Ve şimdilerde, zamanın ötesinde gelişmelerle sanki o çağları yeniden yaşar gibi bu konseptte oyunlar çıktıkça mutlu oluyoruz. Transformers, GI JOE ve daha niceleri, o günden bugünlere değişen sadece bizim yaşımız oldu. Geri kalan bütün romantik hissiyatlar aynı çocukluğumuzdaki gibi durmakta.
Teenage Mutant Ninja Turtles: Splintered Fate oyunu da aslında bir Hades klonu. Buradan kötü bir şey dediğimiz algısı çıkmasın, aksiyone bence konsept olarak iyi çalışan fikirlerin farklı dengelerle güçlendirilmesi ve yeni deneyimlere dönüştürülmesi güzel bir durum. İnovasyonun temelinde de bunun gibi adımlar yatar zaten.
Yapım bilindik Roguelike tarzını merkeze koyuyor. Zaten Hades dediğim anda bilenler çoktan gidip oyunu satın alma aşamasına gelmiş bile olabilirler.
Oyun, 4 kaplumbağanın usta Splinter’ı kurtarma macerası üzerine kurulu. Senaryo ve akış olarak çok bir şey beklememize gerek yok, çünkü oyunun kendini öne attığı yer zaten bu kısım değil. Soluksuz kavga-gürültü ve dikkatli bir odak ile adrenalin dolu bir deneyim için bizi merkeze alıyor aslında yapım. Bu aksiyonlar sırasında oyun sizi başarılı işler yaptıkça ödüllendiriyor ve güçlendirmeler kullanabiliyorsunuz. Neyin ne işe yaradığını ve nasıl zamanda kullanılması gerektiğini de çabucak öğrenebiliyorsunuz. Oyunun ortamı, size bir şeyleri başardıkça mükafatlandıran ve bununla birlikte daha fazla şeyi başardıkça keyif almanızı sağlayan bir eğride ilerletiyor. Bu da doğal olarak sizin oynama motivasyonunuzu yükseltiyor.
Oyunun çoklu oyuncu modu olması da elbette arkadaşlarınızla sizi bu aksiyona sürüklemek için bir seçenek tabii. Bu olmadan da oyun bence oldukça keyifli. Bu tarzı sevmiyorsanız doğal olarak size biraz zorlayıcı, sinir edici ve ne oynadığınızı bilmediğiniz bir deneyim gibi görünebilir.
Günün sonunda Hades meraklıları için yeni ve farklı olmayan, eski dostu hatırlatırcasına bir deneyim bekliyor diyebiliriz.