Hoparlörlerin çok yer kaplaması ve ortalığı kablo salatasına çevirmesiyle uğraşmak istemiyorsanız, genelde tek parça olan ve oturma odasını kaplayacak kadar güçlü ses çıkışı verebilen, üstüne birçok cihazla kolayca bağlanabilen bir soundbar ile ses çözümünüzü oluşturabilirsiniz.
Televizyon etrafını bir dolu uydu hoparlörle sarmak yerine onun önüne yerleştirilebilen ince ve ufak boyutlu hoparlör sistemleri, soundbar’lar olarak adlandırılıyor. Soundbar’ların iki ana çeşidi olduğunu söylemek mümkün. Birincisi geleneksel cihazlar, dikdörtgen bir yapıda olup 6-7 cm yüksekliğinde ve TV’niz ile neredeyse aynı ene olan bir yapıya sahip. Bu cihazları duvara monte edebilir ya da TV’nizin önüne koyabilirsiniz. Bazı modellerde ayrı bir kablosuz subwoofer da yer alıyor.
Bir de pek yaygın olmasa da, TV’nin altına konarak ek yer kaplamayan cihazlar var, bunlara aslında sound base (tam bir çevirisi bulunmuyor ama ses tabanı denilebilir) adı veriliyor. Geleneksel tasarımın aksine, bas sesler için genelde ayrı bir subwoofer’ı olmuyor.
Her iki tasarım da, birçok dahilî TV hoparlörüne kıyasla daha yüksek ve kaliteli ses çıkışı sağlıyorlar. Özellikle bas tonlarını duyabilmek bu cihazlarla mümkün.
Ses gücü ve kalitesi
Bir soundbar, bir alıcı ve hoparlör karmaşası yaratmadan TV, bilgisayar ya da akıllı telefondan çok daha iyi ses çıkışı alabilmenizi sağlar. İyi bir ses kalitesi için cihazdaki her kanal için kaç hoparlör sürücüsü olduğuna dikkat etmekte fayda var. Yani 2.0 bir sistemde iki adet ses kanalı bulunur, bunlardan her birinde ne kadar çok sürücü varsa, ses gücü de o kadar artacaktır.
Daha geniş amplifikatörler olması da soundbar’ın daha az distorsiyon yaratmasını sağlar. Subwoofer’ı bulunan bir sistem ise ayrı hoparlör sürücüleri sayesinde bas tonlarını daha zengin verecektir.
Çevresel ses
Çevresel (Surround) ses çıkaran modellere bakarken ise şunu aklınızdan çıkartmayın; ses üzerinde oynama yaparak sesin odanın etrafından geldiğini düşünmenizi sağlayan sistemler gerçek çevresel ses sağlamaz.
Gerçek bir çevresel ses sistemi kurmak istiyorsanız, hoparlörlerin odanın etrafında olması gerekir. Ancak bu sistemler de, geleneksel ses sistemleridir. Siz bir soundbar ile yine de sesin tek bir noktadan geldiği, ancak farklı yönlere bakan hoparlörlerle TV’ninkinden daha iyi bir yayılım olduğu bir sistem kullanacaksınız.
Aktif mi pasif mi?
Çoğu soundbar sistemi aktiftir, yani dahilî amplifikatörü bulunur. Pasif soundbar’lar ise ayrı bir pre-amp (ses girişi öncesine takılan amplifikatör) ile aktif hâle getirilebilirler, ancak bunlar da daha pahalı cihazlardır.
Ancak tek parça hoparlör yerine, daha büyük bir ses sistemini soundbar’larla kurmak isteyenler için pasif modeller daha cazip olabilir ama birçok kişi için aktif soundbar’lar en iyi seçenektir. Kurulumu kolay ve her şeyi tek ünitede taşyan bir yapıyla zengin bir stereo ses deneyimi sunarlar.
Kolay kurulum
Soundbar’ların önemli avantajlarından birisi de, ev sinema sistemleri ile kıyaslandığında çok daha kolay kurulabilmeleridir. Genelde TV’ye ya da ses kaynağına tek bir analog ya da optik kabloyla bağlanabilen soundbar’lar, bazı modellerde ses ayarlarına da müdahale edebilmenizi sağlar. Bir diğer güzel yanı ise TV kumandasıyla yönetilebilmesi. Yani ek bir kumandaya ihtiyacınız da yok.
Kablosuz bağlantı
Sahip oldukları kablosuz bağlantı özellikleri, soundbar’ların farklı cihazlarla eşleşebilmesini ve bu cihazları ses kaynağı olarak kullanabilmelerini sağlar. Genelde Bluetooth olan bu bağlantı, bazı az sayıdaki cihazda Wi-Fi olarak da karşımıza çıkıyor.
Bu bağlantılar tablet, akıllı telefon gibi cihazların ses gönderimini sağlamasının yanı sıra, çoklu oda ses sistemlerinde de kullanılıyor. Böylece bir evin ya da mekanın birden fazla noktasına birbiriyle eşleşmiş hoparlörler yerleştirilebiliyor.