Plazma, LCD, LED, Curved, OLED, SMART ve 4K gibi kavramlar Televizyon satın alma işini inanılmaz derecede zorlaştırıyor. Bununla birlikte üreticilerin sunduğu farklı görüntü teknolojileri de kafa karıştırıyor. Yeni bir TV satın almadan önce, sizin için hazırladığımız tavsiyelere mutlaka dikkat edin.
Eskiden Televizyon almak çok kolaydı. Tüplü televizyonlar vardı ve fazla seçeneğiniz yoktu. Renkli yayınlara geçilmesi ile birlikte boyutlar da büyümeye başladı. Büyük boyutlu bir televizyonlar oturma odalarında oldukça hoş duruyordu. Fakat bir sorun vardı. Bu ürünler oldukça ağır ve hantaldı. Yeni bir teknolojinin gelmesi gerekiyordu.
Plazma teknolojinin gelmesi ile birlikte istenilen inceliğe ve ağırlığa ulaşıldı. Ama üreticiler telif konusunda anlaşamadılar. Bir grup üretici Plazma teknolojisini geliştirirken, diğer bir grup LCD teknolojisine ağırlık verdi ve o günden sonra Televizyon teknolojisi sürekli değişti. Ekranlar büyüdü, yüksek bant genişliğine sahip yeni bağlantılar keşfedildi ve çözünürlük arttı.
Günümüzde birçok kullanıcı, Televizyon satın alırken kararsız kalıyor. Çok fazla terim var ve ürünler fiyat segmentine göre sınıflandırılır. Yüksek fiyatlı ürünler daha kaliteli ürünler olarak görülür. Bu durum genelde doğrudur. Fakat buradaki esas konu ihtiyacınıza göre bir ürün satın almak.
Plazma, LCD, LED veya OLED
İlk kafa karışıklığı bu soruda başlıyor. Hangi tür bir televizyon tercih edilmeli. Plazma televizyonlar ilk piyasaya çıktıklarında müthiş avantajlıydılar. Bu teknolojiye sahip ürünler, geniş bir izleme açısı, daha yüksek kontrast oranı, renk doğruluğu ve LCD televizyonlarla kıyasla daha iyi bir tepki süresi ile fark yaratıyorlardı. Siyah rengini tam veren tek televizyonlardı.
Kumlama ve karıncalama efekti bu ürünlerde çok görülüyordu. Isı yayılımı LCD ürünlerine göre daha fazlaydı ve %50’ye kadar daha çok güç tüketiyordu. Bununla birlikte kullanım ömrü LCD ürünlerle kıyasla daha kısa.
LCD Televizyonlar daha çok canlı ve parlak renklerle puan topluyorlardı. 42 inç ve daha düşük ekranlarda, daha kaliteli görüntüler sunuyorlardı. Ayrıca aydınlık bir ortamda çok daha az yansıma yapıyorlardı.
Günümüzde Plazma televizyon sayısı inanılmaz derecede azaldı. LCD ve LED televizyonların teknolojileri Plazma teknolojisini geçti. Bu da Plazma üreticilerin azalmasına neden oldu. Yine de çok büyük ekranlı ürünlerde Plazma bir fiyat avantajı sunduğunu söylemeliyiz. Onun dışında LCD ve LED teknolojileri özellikle ev kullanımı için daha avantajlı.
Elbette LCD teknolojisinin de bazı dezavantajları yok değil. Örneğin kontrast oranı Plazma ürünlerle kıyasla daha düşük. 100 Hz’den düşük modellerde hareketli görüntülerde netlik bozuluyor, yüksek ışıklı ortamlarda yansıma yapıyor ve ekranda ölü piksel oluşma riski daha fazla. LCD teknolojisi, birçok uzmana göre bir LED teknolojisinin zeminini hazırlayan bir geçiş teknolojisi.
Peki LED teknolojisi çok mu farklı? Hemen söyleyelim. Piyasada bulunan LED TV’ler esasında LCD TV’lerden çok farklı değil. Esas fark, aydınlatmada. LCD TV’ler görüntü panelin kenarlarında bulunan LCD ışıklarla aydınlatma yapıyorken, LED TV’ler aydınlatmayı görüntü panelin arkasında yer alan LED’lerle yapıyor. Bunun avantajı LCD ve Plazma TV’lere oranla %50 ila %200 arasında enerji tasarrufu sağlamaları. Daha hafif ve inceler. Renk skalası daha geniştir ve çok daha fazla bir kullanım ömrü sunuyorlar. Bu ürünler yeni nesil görüntü teknolojileri ile birlikte çok iyi bir kalite sunduklarını söylemeliyiz.
OLED teknolojisi ise çok daha iyi teknik özelliklere sahip. Fakat çok pahalı olması, Televizyon üreticilerin uzak durduğu bir teknoloji.
Ekran Ne Kadar Büyük Olmalı
Bu sorunun cevabı esasında çok basit. Ekranın büyüklüğü oturma odasının büyüklüğü ve izlenme mesafesinin uzaklığı ile değişiyor. 1-2 metrelik bir izlenme mesafesi için 32-37 inç televizyonlar yeterli. Küçük bir oturma odasında 42 inç ürünlere de göz atılabilir. Büyük oturma odaları 47, 55 ve 60 inç ürünleri de tercih edilebilir.
En doğrusu ise, ekran büyüklüğünü mağazalarda test etmeniz. Mağazaya gidin ve beğendiğiniz televizyona evinizdeki izlenme mesafesine göre önünde durun. Burada dikkat etmeniz gereken şey, görüntüye baktığınızda pikselleri görmemeniz. Yani ekran size noktalı görünüyorsa daha küçük bir ekran tercih etmelisiniz. Tabi bu FullHD çözünürlüğe sahip ürünler için geçerli.
Bu durum 4K çözünürlüğüne sahip ürünlerde çok farklı olduğunu söylemeliyiz. 2-3 metrede 55 inç büyüklüğünde 4K televizyon ile müthiş bir deneyim yaşamanız mümkün. Bu ürünlerle oturma odasını bir sinema salonuna dönüştürebilirsiniz. Ama şunu da hatırlayın. Birçok kişi, tüm detaylarını yakalamak için, filmi sinema salonunun en önünde izlemez.
HD Ready, Full HD ve 4K
Televizyon satın alırken, çözünürlük büyük bir rol oynuyor. Geçtiğimiz yıllarda kullanıcılara en azından HD Ready özelliğine sahip bir televizyon satın alın derdik. HD Ready, 720P (1366×768) çözünürlüğü temsil ediyor ve yavaş yavaş tarihe gömülüyor.
Özellikle ucuz televizyonlara dikkat edin. Bu ürünler genelde HD Ready teknolojisine sahip. Bugünlerde en azında 1080p yani FullHD çözünürlüğüne ulaşan Televizyonları tercih edin. Bir çok istasyon HD (1920×1080) yayına başladı ve bu çözünürlük inanılmaz fark ediyor. 4K (3840×2160) ise FullHD’nin iki kat daha iyi bir çözünürlük sunuyor.
Çözünürlük değerini şöyle düşünün. Ekranın satır bölümünde 1366 adet nokta yer alıyor. Sütün bölümünde de 768 nokta. 1366×768 nokta görüntüyü oluşturuyor. 4K televizyonlarda ise 3840 satır noktası ve 2160 sütün noktası yer alıyor. Aynı görüntü alanına sahip bu iki televizyonda, 4K televizyonlar HDReady’ye göre 4 kat daha net görüntüler oluşturur.
4K için günümüzde yeterli derecede içerik bulunmaması ve bu çözünürlüğe sahip TV’lerin fiyatları fazlasıyla yüksek olması tercihleri Full HD televizyonlara çeviriyor. Maddi açıdan bir sorununuz yok ise ve geleceğe yatırım yapmak istiyorsanız, elbette 4K tercihi sizi hayal kırıklığa uğratmaz.
3D ve Smart
3D teknolojisi ilk çıktığında herkes müthiş etkilenmişti. Fakat zamanla bu popülerlik önemli derecede azaldı. Yeni nesil üst seviye televizyonlarda bu teknoloji standart olarak yer alıyor. Kullanmak kullanmamak kullanıcıya bağlı. Burada dikkat edilmesi gereken televizyonlarla birlikte verilen gözlükler. Pasif gözlüklerde sorun yok.
Çünkü bu gözlükler çok ucuz ve üreticiler televizyonlarla birlikte en az 4 pasif gözlük veriyorlar. Aktif gözlük kullanan ürünlerde, genelde 2 adet gözlük veriliyor ve bu gözlüklerin maliyeti oldukça pahalı. Kalabalık bir aile, 3D yayınını pasif gözlük ile seyredilebilen bir ürün tercih etmeleri daha mantıklı olur. Yinede hatırlatalım. Bu teknoloji kullanıcılar için olmazsa olmazlar arasında değil. Bu sebepten de, TV seçiminde baş rol oynamasına kesinlikle gerek yok.
Curved TV için de benzer bir şey söylemek mümkün. Bu kavisli TV’ler kullanıcıya farklı bir deneyim sunuyorlar. Bir filmin içindeymişçesine hissettiriyor. Esasında oldukça hoş bir teknoloji ve film deneyimini bir basamak atlatıyor. Ama bu durum iki kişilik bir aile için geçerli. Çünkü Curved TV’lerde bu deneyimi kazanmak için ürüne dik bakılmalı. Kalabalık bir ailede herkes televizyonun tam karşısına geçemeyeceği için bu teknoloji oldukça kısıtlı olduğunu söylemeliyiz. Bu ürünlere farklı bir açıdan bakıldığında esprisini yitiriyor.
Smart teknolojisi çok daha büyük bir öneme sahip. Geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde geniş ekran TV’ler üzerinde farklı işlevler yapabileceğiniz uygulamalar yapılandırılmaya başladı. Bu tarz TV’lere Akıllı TV’ler (Smart TV) deniyor. Akıllı TV’ler üzerinde sosyal medya işlevlerinden tutun da tarayıcı kullanımına, Skype ile görüşmeler yapmaya ve hatta Youtube videolarını dahi izleyebiliyorsunuz.
Peki bu özellikler satın almayı etkiliyor mu? Kullanıcıya göre değişiyor. Ama klasik bir akıllı TV ürününde çok bir şey kaybetmediğinizi söylemeliyiz. Sonuçta her üreticinin Akıllı TV uygulamaları farklı. Fakat Android işletim sistemli TV’lerde durum çok değişik. Android sayesinde mobil cihazlar üzerinde yaptığınız her şeyi Televizyonlarda yapabiliyorsunuz.
Dolaysıyla akıllı bir TV almaya karar verdiyseniz, onun en azından Android işletim sistemine sahip bir ürün olduğuna emin olun.
Genişleme Yuvalarına Dikkat
Geniş Ekran TV seçerken dikkat etmeniz gereken bir diğer konu ise genişleme yuvaları. Bu yuvalar USB, VGA, DVI, HDMI vs. gibi karşımıza çıkıyor. Son dönemde en popüler görüntü aktarma yuvalarından biri HDMI ve nerdeyse HDMI desteği olmayan geniş ekran TV yok. Fakat bu konuda HDMI (HDMI 1.4 desteği çok önemli) yuvalarının sayısı önemli. Geniş ekran TV’nize kaç adet HDMI bağlantısına sahip cihaz bağlayacaksınız. Bu konudaki cevabınız tercihinizde büyük bir rol oynayacak. Fakat unutmayın fazladan HDMI (en az 4 adet) yuvası göz çıkarmaz.
Unutmayalım. En azından bir Scart girişi, eski tip kaynakların bağlanması için önemli. Farklı ses çıkışları, ses sistemini TV’ye bağlamak isteyen kişiler için büyük bir avantaj. Bunun dışında kablosuz görüntü aktarım olanağı sunan DLNA, Wifi veya WiDi gibi özellikler bulunuyor. Eğer bu tarz bir kurulum yapacaksanız bu özelliklere sahip TV’leri seçmenizde fayda var.
Bununla birlikte uydu alıcısına sahip ürünler sizi ekstra kablo salatasından kurtarıyor. Böyle bir ürün seçerken uydu alıcısının FullHD olmasına dikkat edin. Bazı ürünlerde iki adet uydu alıcısı yer alıyor. Hatta bazı modellerde uydu kartı girişi de yer alıyor.
USB girişinin olması da önemli. Yeni nesil ürünler aynı zamanda bir medya oynatıcısı olarak da görev yapıyor. Yani USB’deki medya dosyalarını oynatabiliyor. Bu özellik sizin için önemli TV seçiminde DTS desteğinin ve .mkv formatındaki dosyaları oynattığına emin olun. Hatta USB girişine harici disk bağlanıp bağlanamayacağını öğrenin.
Diğer Özellikler
Üreticiler, kullanıcıların gözlerini farklı teknoloji terimleri ile boyuyorlar. TruMotion, MotionFlow v.b.gibi terimler, üreticilerin görüntüleri iyileştirmek için kullandıkları teknolojiler. Burada hangi teknolojinin daha iyi olduğunu söyleyemeyiz. Teorik olarak hepsi farklı, ama gerçek hayatta hepsi aynı şeyi yapıyor. Bu yüzden bu tarz şeylere pek kanmayın.
Buna ek olarak kontrast oranlarını dikkatlice inceleyin. 10 000:1 dinamik kontrast oranı tamolarak doğru değil. Buradaki gerçek kontrast oranına bakın. Bu oran ne kadar yüksek ise, özellikle ışıklı ortamlarda daha iyi bir görüntü almanızı sağlar.
Televizyonlarda 120Hz, 240Hz ve 600Hz gibi değerler veriliyor. Bu değer esasında saniyedeki görüntü hızını gösterir. Eskiden LCD TV’ler saniyede 60 görüntü oluşturuyorlardı (60 Hz). Günümüzde bu değer 120 ve 240 Hz’e kadar çıkmış durumda. Bu değerin yüksek olması daha kaliteli bir görüntü anlamına geliyor. 600 Hz sadece plazma ürünlerinde geçerli ve tamamen bir pazarlama stratejisi. Plazma TV’lerde görüntüyü oluşturma LCD’lere göre çok daha farklı. Buradaki 600 Hz, saniyede 600 kare anlamına gelmiyor.