Nintendo dünyasında kemikleşen bir kurgu vardır. Prenses kaçırılır ve Mario amansız bir mücadeleye başlar. Ancak bu sefer ezber bozuyoruz. Çünkü genellikle pek konuşmayan narin prensesimiz bu oyunda adeta dişi kaplana dönüşüyor. Zira bir süredir prensese dair bir oyun için beklenti vardı. Çünkü 2005 yılında el konsolu Nintendo DS’ten sonra fanlar uzun zamandır prensesin yeni macerasını bekliyordu. Nintendo, Switch faslını kapatmadan önce fanlara kulak verdi. Özellikle feminizmin öne çıkmaya başladığı oyun ve film dünyasında Nintendo bakalım yeni oyunu ile neleri başarıyor?
Princess Peach Farklı Rollere Bürünüyor
İlk olarak oyunumuzun türünden bahsedelim. Princess Peach için aksiyon ağırlıklı bir platform oyun desek yanlış olmaz. Mario, Donkey Kong gibi platform yönü ağır basan oyunların aksine Princess Peach elinden silahını düşürmüyor. Oyunda çeşitli sahneler mevcut ve belli bir yönde ilerleyip düşmanları alt ediyoruz. Beklediğimden daha tekdüze oyun olanı renklendirmek adına geliştiriciler farklı silahlar denemişler. Örneğin Ninja, kılıç ustası, kovboy, süper kahraman gibi farklı karaktere bürünüp yeni özelliklere sahip oluyoruz. Buna rağmen yaptığımız şeyler, saldırı yöntemleri değişmiyor. Sahneler birbirinden ayrı olduğu için Kirby’deki gibi özellikleri değiştirerek kullanma seçeneği yok.
60FPS Eksikliği Hissediliyor
Bölümleri ifade ederken “sahne” kelimesini kullandım. Çünkü gerçekten de sanat yönetimi açısından tiyatro dekorlarını andıran bir stil tercih edilmiş. Açıkçası başta yadırgamış olsam da yapımcıların bütün bakıldığında ortalamanın üstü iş çıkardığını söyleyebilirim. Yalnız oyunun 30FPS olması bence hayal kırıklığı. Her ne kadar oyunlarda 30, 60, 120 gibi değerlere takılmasam da bu oyuna 60 yakışırdı. Mario gibi sistemi daha zorlayan oyunların 60FPS olduğunu görünce prenses için biraz daha özenilmesi gerekirdi.
Princess Peach zevkli ve eğlenceli olsa da ne yazık ki tekrara çabuk düşüyor. Uzun süre darbe almadan ilerleyip tek seferde bölüm sonu canavarlarını geçtiğinizi göreceksiniz. Bölüm sonu canavarlarını yaratıcı buldum. Fakat onları alt ederken Dark Souls gibi zamanlama öne geçiyor. Sadece doğru zamanda zıpladıktan sonra gerisini oyun kendi hallediyor gibi bir durum ortaya çıkıyor. Böyle bakıldığında Princess Peach daha küçük oyuncular için uygun bir oyun. Ancak Mario’daki gibi gittikçe derinleşen, zorlaşan ve daha deneyimli oyunculara hitap eden bölümler beklemeyin. Yine de biraz dikkat gerektiren gizli çiçekleri toplamaya odaklanırsanız daha zorlayıcı bölümler açabilirsiniz. Bu açıdan Nintendo’nun en sığ kaldığı oyunlardan biri Princess Peach.
Özetleyecek olursak oyunun küçük bir yaş grubu için tasarlandığı gerçeğini unutmayalım. Bununla beraber bölümlerde hoş dokunuşlar ve sürprizler sizi şaşırtıp gülümsetiyor. Princess Peach, prodüksiyon seviyesi ortalama üstü olsa da oynanabilirliğin geri kaldığı nadir Nintendo oyunlarından biri. Buna karşın küçük yaştakiler eğlenceli ve güzel zaman geçireceklerdir. Sonuçta Nintendo çok çeşitli oyunlara sahip. Siz de buradan göz atıp kendinize veya çocuğunuza oyun bulabilirsiniz.