Günümüzde cep telefonları ile çekilen fotoğraf ve videolar hızla daha kaliteli hale geliyor. Bu gelişmenin arkasında donanım kadar hatta ondan daha önemli bir kriter var: Yapay Zeka. Bildiğiniz gibi fotoğraf ve videoda sensör ve lens boyutları önemliyken telefonlar bu konuda kısıtlı kalıyor. Ancak akıllı telefonlar bu açığı işlemcileri ile kapatıyorlar. Artık neredeyse çekilen her fotoğrafta işlemci hesaplamasına dayalı bir yapay zeka dokunuşuna rastlıyoruz. Bu yazımızda yapay zekanın mobil fotoğrafçılık üzerine etkilerini değerlendireceğiz.
Mobil Fotoğrafçılık ve Gelişen Algoritmalar
Öncelikle çektiğimiz tüm fotoğrafların verileri telefon üreticisinin veritabanında giriyor. Bu sayede geliştiriciler ve yazılımcılar veri analizi sayesinde daha iyi sonuçlar elde ediyorlar. Örneğin iPhone’ların fotoğrafta iddialı olmasının nedenlerinden biri de bu. Rakip telefonlar daha gelişmiş donanıma sahip olsalar bile bazen iPhone daha iyi sonuç veriyor. Çünkü fark aslında yazılımda yatıyor. Yazılım da çekilen milyonlarca fotoğrafın yapay zeka ile analiz edilmesi sonucu oluşuyor. Hangi ortamda, hangi ışıkta, hangi hızda fotoğraf çekildiği gibi bilgiler algoritmaları etkiliyor.
Kırmızı Göz Artık Tarih Oldu
Eski fotoğraflarda uzaylı gibi göründüğümüz kırmızı göz olayını hatırlarsınız. Artık yapay zeka o kadar hızlı bir şekilde müdahale ediyor ki kırmızı göz olayı kalmadı. Aynı şekilde portre, evcil hayvan gibi farklı canlıların tespit edilmesi de yapay zeka sayesinde. Ardından algılanan varlığa göre cep telefonumuz otomatik ayarlara geçiyor.
Benzer bir durum gece, manzara gibi fotoğraflarda da devreye giriyor. Yapay zeka, bu gibi durumlarda tüm ayarları en optimum seviyeye çekerek kullanıcıya kolaylık sağlıyor. Özellikle son yıllarda öne çıkan OIS gibi hareket ve bulanıklık engelleyici teknolojiler de yazılımla ilgili. Elbette OIS de donanım önemli. Fakat yazılımın yani yapay zekanın doğru okuması olmadan donanım potansiyelini ortaya koyamaz.
Otomatik Odaklama Neredeyse Hatasız
Geliyoruz bir diğer önemli konu olan otomatik odaklamaya. Auto Focus olarak da bildiğimiz bu özellik adeta hayat kurtarıyor. Çünkü çoğu zaman hızla çekilen bir fotoğrafta odak noktası ayarlamaya vakit kalmıyor. Ya da kullanıcılar ekrana basarak odağı belirlemeyi karmaşık buluyor. İşte böyle durumlarda yapay zeka adeta inisiyatif alarak neyin net olması gerektiğine karar veriyor. Daha doğrusu az önce bahsettiğim veritabanı ve algoritma sayesinde bir ortalama alıyor.
Fotoğraf ve Video Düzenlemek Artık Çok Kolay
Yapay zeka, görüntü kalitesini artırmanın dışında artık görüntü düzenleme sürecini de geliştiriyor. Bu konuda Google’ın Pixel 8 akıllı telefonu büyük mesafe kat etti. Artık tek bir dokunuşla fotoğrafta istemediğimiz öğeleri silmek mümkün. Aynı modelde bir de grup fotoğraflarını düzenleme özelliği var. Özellikle toplu fotoğraflarda herkesin ifadesini yakalamak zor. Ancak yapay zeka ile istediğiniz kişinin ifadesini değiştirme şansına sahibiz. Bunun için Pixel, kişinin diğer fotoğraflarını kendi algoritması ile birleştiriyor. Artık bu tarz iyileştirme özelliklerini daha fazla telefonda görmeye başlayacağız.
Manüel Ayarları Bilmenin Avantajı
Bu kadar katkı sunmasına rağmen fotoğrafta manüel ayarlara hakim olmanın avantajı kalkmış değil. Fotoğrafa farklı bir yorum katmak ya da yakalanmak istenen asıl kare için bilgi hâlâ önemli. Örneğin şelale veya akan bir dereyi ipek gibi çekmek istiyorsunuz. Cep telefonu bu gibi durumlarda genellikle spor çekimi yaparak anı dondurmaya çalışır. Çünkü yapay zekanın önceliği titremesiz, net fotoğraf çekmektir. Oysaki uzun pozlama ayarlarını kullanmayı bilenler çok daha etkili fotoğraf yakalayabilirler. Örnekleri, bokeh, astral fotoğraf gibi çeşitlendirmek mümkün. Tüm kontrolü algoritmaya bırakmak yerine kullanıcıların da devrede olduğu bir çözüm sanırım en ideali.