Monitör ya da ekranlar bilgisayarların çok önemli bir parçası. Çünkü hem gözümüzü emanet ettiğimiz için sağlık, hem de iş açısından monitörler önemli bir yük taşıyor. Bu yazımızda profesyonel monitör seçenekleri ve onların özelliklerine değineceğiz. Böylece piyasada çok fazla marka ve model bulunduğu için daha kolay seçim yapabileceksiniz.
Profesyonel Monitör Nedir?
Profesyonel monitör dediğimizde akla ilk olarak tasarım, grafik, video ve fotoğraf geliyor. Bu tarz işlerde renk çok önemli olduğu için monitörlerin ilk farkı renk skalası ve doğruluğu oluyor. Özetle profesyonel monitör, ekranda gördüğünüz renk ve ürünün gerçek rengi arasında hata payına yer vermiyor. Oyuncu monitörlerinde genellikle abartılı renkler kullanıldığı için baskıda farklar ortaya çıkıyor.
Homojen dağılım
Profesyonel monitörlerin bir diğer önemli artısı renk, kontrast, doygunluk, HDR gibi değerlerin tüm panelde eşite yakın dağılması. Sıradan monitörlerde genellikle panelin ortası ile köşeler arasında farklar artar. Elbette bu, istenen bir durum değildir. Çünkü nihai ürüne dair aldatıcı bir sonuç doğurur.
PPI değeri ve keskinlik
Sıradan monitörler ile profesyonel olanlar arasında bir diğer temel fark da PPI denen piksel hassasiyetidir. Monitörünüzün çözünürlüğünden bağımsız olarak santim başına düşen donanımsal pikselden bahsediyoruz. Bu sayı ne kadar yüksek ise keskinlik de o kadar artar. Örneğin billboardlarda veya açık havada bulunan ekranlarda PPI maliyet nedeniyle düşüktür. Böyle olunca yakından baktığınızda iri pikselleri fark edersiniz. Profesyonel monitörlerde PPI yüksek olduğu için özellikle yazı fontlarında bariz bir canlılık vardır. Şimdi bu özellikleri modeller üzerinde görelim.
Samsung ViewFinity S9
Stüdyo monitörü olarak da geçen ViewFinity S9, 27 inç boyutunda olmasına rağmen 5K çözünürlük sunuyor. Yanlış okumadınız, 5K’dan bahsediyoruz. Monitörün PPI değeri ise 218. Karşılaştırma açısından 55 inç OLED monitörlerin PPI değerinin 70-100 arası değiştiğini görüyoruz. Dolayısıyla rakamlar netlik açısından iki kata yakın bir fark olduğunu söylüyor. Renk açısından baktığımızda ise monitör, DCI-P3 değerini 99% kapsıyor. DCI-P3’ün, sinema dünyasında kullanılan geniş bir renk aralık standartı olduğunu hatırlatalım. Genellikle bu alanda çalışanlar, %95 üstü DCI-P3 değere sahip monitör tercih ederler. Dolayısıyla ürünün %99 değere ulaşması büyük başarı.
LG 28MQ780-B
Şimdi çok ilginç ve benim gördüğüm kendi türünün tek örneği bir monitör ile devam edelim. LG’nin geliştirdiği bu model üst üste iki monitör koymuşsunuz gibi gözüküyor. Böyle olduğu için de 16:9’un aksine 16:18’lik bir ekran oranı üzerinde çalışıyorsunuz. Tabii ki film izlemek için böyle bir seçenek ideal değil. Ancak monitörün asıl artısı 3:2 oranına sahip fotoğrafları editlemek ya da dikey mimari çalışmalarında kolaylık sağlamak. Hatta daha da ileri gidersek Instagram ve TikTok içeriği üretenler de bu monitörü tercih edebilirler. Çünkü bu platformlarda da kareye yakın bir kadraj öne çıkıyor. Ürünün HDR 10 desteği ve 139 gibi çok yüksek bir PPI değerine sahip olduğunu hatırlatalım. Ürünü daha yakından incelemek ve satın almak için bu adresi ziyaret edebilirsiniz.
Profesyonel monitör ile oyun oynamak mümkün mü?
Bu sorunun kolay cevabı evet. Bu tarz monitörlerin oyun performansı gayet başarılı oluyor. Ancak genellikle tazeleme hızı 60Hz olduğu için çok ciddi e-sporcular sıkıntı yaşayabilir. Çünkü profesyonel oyuncular daha çok 120, 144, 240 gibi yüksek tazeleme hızı istiyorlar. Hatta bu nedenle oyuncular Asus VG248QG gibi daha küçük ancak 165Hz tazeleme hızına sahip ekranlarda daha yüksek performans sergileyebiliyor. Tazeleme hızı dışında tepki süresi açısından da oyun monitörleri avantajlı olacaktır. Ancak 60Hz size yetiyorsa oyun ve iş amaçlı olarak profesyonel monitörleri tercih edebilirsiniz. Son olarak monitörlerin PPI, panel üreticisi gibi değerlerini bulmak bazen zor olabiliyor. Bunun için aklınızdaki modeli DisplaySpecifications sitesinde aratıp detaylı şekilde araştırabilirsiniz.