5G vadettiği hız ve ötesinde iletişim biçimlerimiz açısından sunacağı devrimsel nitelikteki teknolojisi ile belki de son yıllarda konuştuğumuz pek çok yeni teknolojinin gerçek anlamda hayatımıza gireceği bir dünya sunacak. Ve 2019 itibarıyla tüm bu değişimi teknoloji üreticilerinin sunmaya başladığı 5G uyumlu çözümlerle daha güçlü hissetmeye başladık bile. 5G ile iletişimde pek çok şey değişecek. Örneğin 4G’deki veri taşımanın 5G’ye geçişle birlikte sesi ve mesajı da kapsayacak olması bunlardan yalnızca biri. Gecikme süreleri düşecek, hız en az birkaç kat artacak ve tüm bu değişim ile otonom araçlardan artırılmış gerçeklik teknolojilerine birçok teknolojiyi hakkını vererek kullanmaya başlayacağız. Tüm dünya bu yeni dönem için geriye sayarken Türkiye’deki operatörler de konuyu dikkatle takip ediyor ve gerekli hazırlıklarını yapmaya başladılar. Ülkemizde 2020 ile birlikte bu geçişin olabilmesi hedefleniyor. Ancak Türkiye’de 5G için yeni bir ihale olmayacağını ve altyapı güncellemelerle geçişin otomatikman olacağını söyleyebilirim.
Öte yandan 4G’den( ya da Türkiye’de 4,5G’den) 5G’ye geçiş basit bir altyapı güncellemesinden farklı olacak. Aynı zamanda iş stratejilerinde de önemli değişiklikler gerektirecek. Yani bu seferki değişim 3G’den 4G’ye geçişten çok farklı olacak. 5G, telekomünikasyonun ötesinde hizmetleri desteklemek için tasarlanmış ilk ağ. Kablosuz ve kablolu teknolojiler arasında köprü olup hem insan hem de makine etkileşimlerini sorunsuz şekilde desteklemeyi vadediyor. Bu sayede bazılarını global sahada şimdiden görmeye başladığımız inovasyon dalgası genişleyecek. Nesnelerin interneti, endüstriyel nesnelerin interneti, otonom araç trafik yönetimi, uzaktan cerrahi ve çok daha fazlası. Ancak servis sağlayıcıların kar edebilmeleri için yeni standartlara uyum sağlayabilmeleri şart. İşte 5G geçisinden karlı çıkabilmenin 5 kuralı.
5G servis sözleşmesi
5G sistemine geçişle birlikte kullanıcıların servis anlaşmalarının yenilenmesi gerekecek. 5G 7/24 garantili bant genişliği anlamına gelse de ağ sağlayıcılar bağlantıda en az gecikmenin sağlanması, en efektif fiyatın verilmesi gibi konularda haliyle baskı altında olacaklar. Sözleşme kriterleri kullanıcıdan kullanıcıya değişecek ve tabii fiyatlamaların da buna göre güncellenmesi gerekecek.
Bant genişliğinde yeni dönem
Günümüzün ağ kaynakları (bant genişiliği) tahmini bir hizmet ihtiyacına göre kaynak havuzu olarak tasarlanıyor. Bu sistemde kullanıcılara ihtiyacı karşılayabilmek adına kullansın ya da kullanmasın belli bir bant genişliği atanıyor. 5G ile sunulacak sistemde ise, performansın izlenmesi ve turların etkin bir şekilde azaltılmasının ağın tamamında gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Değişimlerin anında gerçekleşmesi gerektiğinden, taşıyıcıların önceki stratejileri yeniden düşünmeleri ve dinamik, proaktif eylemlerle servis sağlamaları söz konusu. Bu sayede ani trafik değişimleri, ağ bozulması veya arıza durumlarında kullanıcılara uygun hizmet sunulması sağlanabilecek.
Provizyon paradigması değişecek
Mevcut yöntemlerin 5G ağlarda uygulaması mümkün olmayacağından ağların kurulum ve provizyonunda radikal değişiklikler olacak. Bugünkü sistemde servis sağlayıcılar çoğunlukla doğru tespit yapamadıklarından altyapılarını gereksiz yere harcayabiliyorlar. 5G ile birlikte bu durum değişecek.
Dinamik ağlar
5G ile dinamik network’ler 5G dünyasını dinamik bir şekilde yönetmeye başlarken statik ağlar yok olacak. Ağlar yoğun trafiğe uyumlu ve esnek olacak. 5G pazarının talepleri, dijital öncesi bir dünya için geliştirilen provizyon ve izleme teknolojileriyle karşılanamayacağından bu yapı değişecek.
Yapay zeka teknolojisine geçiş
5G döneminde ağı etkileyen çok fazla faktör olacağından yönetimi de zor olacak. Bu nedenle otomasyon zorunlu hale gelecek. 5G için en uygun otomasyon çözümleri yapay zeka veya makine öğrenmesi teknolojileri. 5G ile bu teknolojilerin daha fazla anlam kazanacağını ve hayatımızda daha fazla yer alacağını söyleyebiliriz.
Görsel kaynak: Mashable.com