Apple’ın merakla beklenen Cupertino’daki yeni kampüsünün tamamlanması için geri sayım sürüyor. Tasarımı ile uzay gemisini andıran kampüsün resmi adı Apple Park olarak açıklanmıştı. Hewlett Packard’ın eski yerine inşa edilen ve planları şirketin efsane CEO’su Steve Jobs tarafından yapılmış olan yeni inovasyon merkeziyle ilgili ortaya çıkan son detayları bu haftaki yazımda bir araya getirdim.
Şüphesiz Apple Park ile ilgili en çok merak edilen konu merkezin tam anlamıyla ne zaman açılacağı. İnşaatının büyük bir kısmı tamamlanmış Apple Park’ın 2017 yılının sonunda bitmesi planlanıyor. Bununla birlikte hala yapılacak pek çok çevre düzenleme işi bulunuyor. Nisan 2017’den itibaren çalışanlar binaya taşınmaya başladı ancak 12000 personelin tamamının taşınması 6 aydan fazla zaman alacağa benziyor. Üstelik inşaat yaz aylarında çalışanlar geldikten sonra da devam edecek. Apple Park içindeki en önemli yapılardan biri Steve Jobs hatırasına yapılan dev konferans salonu. Matthew Roberts’ın YouTube kanalında birkaç gün önce yayınladığı videoda son halini görme şansına sahip olduğumuz Steve Jobs Theater adı verilen bu kısım şüphesiz merkezin en ilgi çeken bölümü olacak. Apple Park içindeki en yüksek noktalardan biri olan bir tepede bulunan bin koltuklu bu oditoryum şirketin gelecekteki ürün lansmanlarının merkezi olacağa benziyor.
Apple Park ne kadara mal oldu?
Başlangıçta kampüsün yaklaşık yarım milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyordu. Ancak maliyetler tahminleri aştı. Apple Park’ın yalnızca arazisinin fiyatı 160 milyon dolar. Apple Park ile ilgili 2011’de 3 milyar dolar civarı olarak ayrılan bütçe 2013’te 5 milyar dolara kadar yükseldi. Söz konusu tasarım ve malzeme olduğunda Apple’ın aşırı hassasiyeti bilinen bir gerçek ancak bu durumdan kaynaklı olarak artan maliyetler 2013 yılında hissedarlar arasında tartışmalara neden olmuştu. Ancak Apple’ın bu harcamalar için yeterince sermayesi mevcut olduğundan sular çabuk durulmuştu. Sonuçta 5 milyar dolar büyük bir harcama olsa da bu Apple’ın devasa nakit rezervlerinin yaklaşık %2.3’ününe denk geliyor, bunun da altını çizelim.
Dünyanın en yeşil kampüsü
CEO Tim Cook Mart 2016’da yaptığı açıklamada amaçlarının Steve Jobs’ın hayalini gerçekleştirmek olduğunu açıklamıştı. Buna göre Apple Park gelecek kuşaklar için inovasyonun merkezi olacak ve ekibe ilham vermenin yanı sıra çevreye fayda sağlayacak. Bu nedenle Apple Park dünyanın en fazla enerji verimliliğine sahip ve yenilenebilir enerji ile çalışan binası olarak inşa ediliyor. Açıkçası Apple karbon salınımını minimuma indiren ya da tamamen yok eden bir kampüs kurmak icin çok çaba harcadı. Kampüs cevresine kurulan orman ve 700 bin güneş paneli bunlardan yalnızca ikisi. Apple’ın bu projede yola çıkarken amacı Pentagon’un 3’te 2’si büyüklüğünde olan kampüsün yüzde 80’ini yeşil alan haline getirmekti. Bu nedenle Apple’ın yeni arazisi icin San Francisco’dan pek çok ağaç getirildi.
Kampüs çevresine 7 bin ağaç dikildi. Peyzaj çalışmaları için Stanford Üniversitesi’nden bir uzman ile anlaşan Apple kayalık alanlar da dahil olmak üzere bitki yaşamının eski doğal haline getirilmesi için çalışmalar yaptırdı. Bu çalışmalarla birlikte Apple Park, 464 bin 500 metrekarelik asfalt ve beton alanı yeşil alana dönüştürüyor. Tesislerin enerji ihtiyacı kampüs içindeki düşük karbon salınım merkezinden karşılacak. Binanın üstü 17 megawatt değerindeki güneş panelleri ile donatılmış durumda. Bu sayede Apple Park dünyadaki en büyük güneş enerjisi sistemine sahip tesis olacak. Faturalara çok fazla bütçe ayırmak istemeyen Apple bunun yerine binayı doğal havalandırmalı olacak şekilde inşaa ettirdi.
Tasarım için Londra Meydanı’ndan ilham alındı
Bina mimarisi İngiliz firması Foster+Partners tarafından tasarlandı. Foster+Partners Kurucu ve Başkanı Norman Foster bir röportajında kampüsün tasarımı için evlerin parkın çevresinde yer aldığı Londra Meydanı’ndan ilham aldığını açıkladı. Buna ek olarak Foster binanın tasarımında birlikte çalışacak departmanların yakınlık ve ihtiyaçlarına önem verildiğini söylüyor. Binada yazılımcıdan pazarlamacıya farklı disiplinlerden kişiler çalışacağından buna uygun düzenlemeler yapıldı. Foster ayrıca Steve Jobs’ın kendisinden kampüsün çocukluğunun Kaliforniyasını yansıtmasını istediğini söyledi. Bu nedenle Apple Park için Stanford kampüsünde bulunan Main Quad ismindeki alandan da ilham alınmış. Apple Park içinde ayrıca ziyaretçiler için bir merkez, Apple Store ve halka açık bir kafe bulunuyor. Buna ek olarak kampüste çalışanlar için spor merkezi, araştırma geliştirme tesisleri, yürüme ve koşu parkurları, yer altı otoparkı, çayır ve gölet yer alıyor. Kampüste yer alacak 1000 adet bisiklet personelin kullanımına açık olacak.
Kapı kollarından asansör düğmelerine her şey özel olarak tasarlandı
Apple Park için öncelikle hedef doğa dostu malzemelerin kullanımı olsa da Jobs’ın malzeme kalitesine verdiği önem bina tasarımında da kendini gösteriyor. Tıpkı Apple ürünlerinde olduğu gibi bina içi duvar, zemin ve tavanlarda da pürüzsüzlük ve kusursuz görüntü ön planda. Kapı kollarından, asansör düğmelerime kadar her şeyin özel olarak tasarlandığı binada tuvaletler bile özel tasarım. Bina bir daire şeklinde tasarlanmış olduğundan dolayı her bir pencereyi camla kaplamak için özel bir çaba harcanmış. Apple yeni merkezinin dünyanın en yeşil kampüsü oldugunu iddia etse de kampüs alanı icinde araçlar için 11 bin park alanı yer alıyor. Ancak genel müdürlükte 14 binden fazla personelin çalışacağı düşünülürse bu bile yeterli olmayabilir. Tabii bu kadar aracı organize etmek de ayrı bir çaba gerektirecek.
Üst düzey bir güvenlik olacak
Apple için ürün tasarımlarının yapılacağı Apple Park kampüsünün güvenliği oldukça önemli. Öyle ki 2013 yılında Apple güvenlik müdürü ve şehirdeki bir görevli arasında geçen email yazışmasında konu tek bir ağacın nerede konumlandırılması gerektiği ile ilgili idi. LA Times’ın raporuna göre Apple ağacın yerinin biraz ileride olması durumunda insanların ağaca tırmanıp kampüs çitlerinden içeriye girme ihtimalini dahi hesap ediyor. Yeni kampüse halkın erişimini mümkün olduğunca azaltmak isteyen Apple’ın personeli bile binanın her yerine giremeyecek.
Görsel kaynak: mytechnology.eu