Elektrikli otomobil rüyası yıllar sonra gerçeğe dönüşüyor. Kimilerine göre petrol akışını yönetenler, kimilerine göre de teknolojinin yetersizliği nedeniyle bugüne kadar beklenen seviyede yaygınlaşamayan elektrikli otomobiller, son birkaç senedir oldukça popüler. Bu başarının da altında hiç şüphesiz Tesla markası ve onun devrimci otomobilleri yatıyor. Performans anlamında lüks spor otomobillerle kıyaslanabilecek bir motoru, uzun menzil sürüş imkanı tanıyan yenilikçi batarya ile birleştiren Tesla, elektrikli otomobillerin kapısını ardına kadar açtı. Görünen o ki yakın gelecekte elektrikli otomobillerin pazar payı artacak. Bu gerçeği görerek hareket eden firmalar erken davranarak pastadan dilimlerini kapmak istiyor.
Önce birkaç rakamla konuya giriş yapalım. 2012’de piyasaya sürülen Tesla Model S tüm kuralları alt üst etti. Ünlü girişimci Elon Musk’ın teknoloji açısından gövde gösterisi yaptığı otomobil sınırlı sayıda üretildi. 66,000 dolar etiketle satılan Model S’in bugün 160,000 civarında kullanıcısı var. Fakat Tesla asıl çıkışı daha uygun fiyatlı (33,000 dolar) Model 3 ile yapmak istiyor. 400,000 civarında ön sipariş alan Model 3’ün de çıkmasına birkaç sene var. İşte yüksek ön sipariş rakamı ve aradaki zaman boşluğu da yeni oyuncuların hamle yapmasına olanak sağlıyor.
BMW i3
Çok daha havalı ve pahalı i8 modelinin küçüğü olarak yorumlanabilen BMW i3’e ilk bindiğimde malzeme kalitesiyle mevcut rakiplerinin önünde olduğunu görmüştüm. Tasarım olarak küçük ve fütürist çizgilerin hakim olduğu i3, ABD’de 45,000 civarında satılıyor. Tesla’ya göre daha küçük olan model, menzil olarak da geride kalıyor. Tesla’lar 400-600 km civarında yol kat edebilirken i3, 200 km’nin altında kalıyor. Gerçi segment olarak iki modeli kıyaslamak yanlış. Yine de BMW gibi bir markadan elektrikli otomobil almak isteyenler için i3 harika bir alternatif olabilir.
Yeni Renault Zoe
Daha çok İ3 ile rakip olan Zoe’nin ilk sürümünü kullanmıştım. Küçük olmasına rağmen tasarım dokunuşlarıyla ferah bir deneyim yaşatan Zoe, i3’e göre daha uygun fiyatlı bir model. Ancak asıl gelişme Yeni Zoe modelinde görülüyor. Geliştirilen batarya sistemi sayesinde gerçek kullanım değerlerine göre ortalama 300 km’yi görüyor. Bu rakamın ilk modelde 170 km civarında olduğu düşünüldüğünde Renault’nun büyük iş başardığını söyleyebiliriz. Açıkçası Tesla’nın satışının yapılmadığı bizim gibi ülkelerde en hızlı yaygınlaşacak modelin Yeni Zoe olacağını söylemek kahinlik olmaz. Global anlamda da Amerika ve Japonya piyasasında Fransız modellere soğuk olan kullanıcılar bir tehdit oluşturabilir. Geleneksel kullanıcılar yerine BMW ve Renault’nun yeni nesil sürücüleri hedefleyecek kampanyalarla adından söz ettirme şansı var.
Volvo XC 90 T8
Otomobil devi Volvo, elektrikli otomobil pazarına hibrit bir modelle giriş yapıyor. XC 90 T8, markanın bugüne kadar üretilmiş en yüksek fiyatlı otomobili olarak (100,000 civarında) ayrı bir kulvarda yarışıyor. SUV segmentinde lüks bir otomobil olarak boy gösteren XC 90 T8, 46 beygirlik elektrik motoruyla toplam 400 beygir güce sahip. Araç direkt olarak Tesla modellerini yenecek özelliklere sahip olmasa da lüksü sevenleri elektrik motoruna alıştırabilir. Bununla da kalmayıp Tesla’yı SUV segmentinde bir otomobil üretmek için tetikleyebilir.
FF 91
Önceki modeller Tesla’nın açtığı yolda farklı konumlandırmayla başarı hedeflerken direkt olarak Tesla’ya rakip değildi. Ancak ABD merkezli teknoloji markası Faraday Future, FF91 modeliyle Tesla’nın karşısına korkusuzca çıkıyor. 1050 beygir güce sahip araç 2.39 saniyede 100 km hıza ulaşabiliyor ve Tesla standartlarına yakın 600 km menzil sunuyor. Kendi kendine park ederek tanıtımı yapılan otomobil aynı zamanda Tesla’nın otonom sürüşüne de meydan okuyor. 13 uzun menzilli radar, 12 ultrasonik sensör ile donatılan araçta 10 adet de yüksek çözünürlüklü kamera bulunuyor. 250,000 dolar civarında satış etiketi bulunacak ürünün sevkiyatına önümüzdeki yıl başlanması hedefleniyor. Fiyat olarak Tesla’dan çok yukarıda olan bu model bakalım değişen sektörü nasıl etkileyecek.