Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    GenelGeleceğe Umut Veren Keşifler

    Geleceğe Umut Veren Keşifler

    Bilim, hem insanlığın sonunu getirecek hem de insanlığa umut verecek potansiyele sahip. Artan nüfuzla birlikte enerji, gıda gibi birçok temel sorunun yanında çeşitli hastalıklar da artıyor. Misafir olduğumuz gezegenimizin düzenini değiştirdiğimiz için bir bakıma kendimize zarar veriyor. Ancak yakın gelecekte hayatımıza etki edecek çeşitli çalışmalar şimdiden göründü. Aşağıda madde madde bu buluşları göreceksiniz. Neredeyse hepsinin temelinde üniversitelerin olduğunu görmek size şaşırtıcı geldi mi? Keşke benzer bir motivasyon bizim üniversitelerimiz ve daha da önemlisi eğitim sistemimizin parçası olabilse…

     
    Ses Dalgalarıyla Tedavi

    Kaliforniya’da bulunan ve biyoloji üzerine çalışmalarla nam salmış Salk Enstitüsü ses dalgalarıyla hücre tedavisi üzerinde büyük gelişmelere imza atıyor. Henüz insanlar üzerinde kullanımı başlamayan deneyler oldukça umut verici. Ultrasonik ses dalgalarıyla beyinde birçok hücreyi diğer hücrelere zarar vermeden aktive edebilen çalışma kas bozulmaları, hafıza kaybı ve çeşitli kanser türlerinin tedavisinde etkin rol oynayacak.

    inspired-by-art-lightweight-solar-cells-track-the-sun-orig-20150909
    Japon kağıt kesme sanatından ilham alan Güneş panelleri…

    Güneşi takip eden paneller

    Kulağa son derece basit gibi gelen bu başlık nasıl oldu da daha önceden düşünülemedi? Elbette güneş takibini gerçekleştirmek üzere birçok çalışma yapıldı ancak genellikle panellerin dönmesini sağlayacak motorların çok büyük olması nedeniyle projeler tam olarak gündelik hayattaki yansımasını bulamadı. Şimdi işler biraz daha değişiyor. Japon kağıt kesme sanatı kirigami’den ilham alınarak tasarlanan paneller eskiye nazaran birçok evin tavanına dahi kurulabiliyor. Michigan Üniversitesi’nde yapılan hareketli paneller, sabit modellere göre %40’a yakın fazladan enerji alabiliyor. Bu da insanların çevreci enerjiye dönmesini engelleyen önemli bahanelerden birini ortadan kaldıracak kadar etkili bir sonuç.

    Görünmezliğin ucu göründü

    İnsanoğlunun en fantastik fikirlerinden biri görünmezliktir. Gerek kişisel maceralar gerekse askeri stratejik üstünlüğü nedeniyle görünmez olmak ulaşılması zor bir hayal. Ancak son çalışmalar görünmezliğin kapısını araladı. Berkeley Labratuarında geliştirilen özel bir malzeme ışığı farklı şekilde yansıtarak kapladığı cismi görünmezmiş gibi gösteriyor. Şu an için malzeme sadece 80 nanometre yani metrenin 80 milyarda 1 boyutunda. Ancak büyük yolculukların hepsinin ilk adımdan başladığı düşünüldüğünde bilim adamları son derece iyimser. Teknolojinin bir insanı görünmez kılması için daha zaman var ancak bu özellik üç boyutlu sinema ve televizyon sistemlerine dahil olacak gibi gözüküyor.

    tardigrada-suayisi
    Gezegenimizin en dayanıklı canlısı Su Ayısı

    Su Ayıları’ndan gelişmiş bir cam türüne…

    Su Ayıları ya da bilimsel ismiyle Tartigrade gezegenimizde yaşayan en inatçı hayvanlardan biri. Mikroskobik boyutta olan bu mikro-hayvanlar volkan patlamalarında bana mısın demiyor, uzayda hiçbir koruyucu madde olmadan yaşamaya devam edebiliyor. Bilim için son derece ilgi çekici bu hayvanlardan geliştirilen yeni tip bir cam, yakın gelecekte fiber optik kabloları değiştirecek. Aynı şekilde LED ve Güneş panellerinin verimi de bu yeni tip cam ile çok gelişecek. Chicago Üniversitesi’ne çalışmalarından ve Su Ayıları’na dirençli yapısından dolayı ileride çok teşekkür edeceğiz.

    Kişiye özel diyet
    Bilim ilginç bir döngüyü takip ediyor. Bilim adamları önce GDO gibi müdahalelerle tarımı verimli hale getirmeye çalıştı ve genetiği değişmiş / bozulmuş gıdaların neden olduğu obezite hastalığını gidermek için ileri seviye çalışmalara girişiyor. Bazen “İnsan teknoloji ve bilimle hiç tanışmamış olsa, Dünya bugün daha iyi bir hale gelirdi,” diye düşünmeden edemiyor. İsveç’teki Chalmers Teknoloji Üniversitesi’nde yapılan çalışmalar özel bir bakterinin gelişimini sağladı. Bu bakteri kan değerlerinize özel olarak değişip sindirim sistemi ve yağ değerlerini düzenlemeye yardımcı oluyor. Bu sayede gerçek anlamda nokta atışı tedavi uygulamak mümkün. Yakın gelecekte her dört kişiden birinin obezite ile yüzleşeceği düşünüldüğünde bu gelişme oldukça umut verici.

    Haberler

    BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN