Her yıl düzenlenen oyun fuarlarını tek bir cümleyle özetlemek gerekirse; Oyun dünyasının gövde gösterisidir.
Video oyunları kısa geçmişlerine rağmen, destek aldıkları sanat dalları sayesinde hızlı bir şekilde büyüdüler ve tüm dünya eğlence sektörünün en tepesine oturdular. Artık sadece oyun dergileri ve oyun sitelerinde değil, her yerde onları görüyoruz. Sinemaya gittiğimizde, televizyonu açtığımızda bizi oyun reklamları karşılıyor. Sektör bu denli büyüdükçe, PAX, E3, Gamescom gibi oyun fuarlarının değeri de gittikçe artıyor. Her yıl yüzlerce firma, binlerce gazeteci ve meraklı katılımcılar bu fuarlara akın ediyorlar. Sektör büyüdükçe hem oyun fuarlarının sayısı artıyor, hem de katılımcı firma sayısı gözle görülür bir şekilde yükseliyor.
Geçtiğimiz günlerde Oyun Geliştiricileri Konferansı (Game Developers Conference) ve PAX oyuncuların ve basın organlarının ilgi odağı oldu. Oyun dünyasının geleceğine ışık tutan bu etkinlikler kısa geçmişe rağmen dünyanın sayılı organizasyonları arasına girdiler bile.
GDC ve PAX elbette çok önemli etkinlikler (bu yıl Valve’ın ardı ardına bombaları patlatmasından belli) ama eğer oyun fuarlarından bahsediyorsak bahsetmeden geçemeyeceğimiz iki etkinlik hemen göze çarpıyor: Amerika’da Los Angeles’ta düzenlenen E3 (Electronic Entertainment Expo) ve Almanya çıkışlı Gamescom video oyunları dünyasının en önemli fuarlarıdır.
E3’e ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Her yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenen bu fuar, Nintendo, Sega, Sony, Microsoft, Ubisoft, Electronic Arts (bu yıl aralarına Bethesda’da katıldı) gibi oyun dünyasının lider firmalarının deyim yerindeyse, gövde gösterisi yaptığı yerdir. Oyunlar duyurulur, duyurusu yapılan oyunların ilk görüntüleri katılımcılarla paylaşılır, oynanabilir demolar basın mensuplarına kapalı kapılar ardında gösterilir. Kısaca, eğer bir duyuru yapılacaksa bunun için en doğru yer E3’tür.
Fuar her yıl binlerce katılımcıya kapılarını açmış olsa da 2007-2009 arasında fuar sadece basına açık olarak gerçekleştirilmişti. 2009 yılındaysa bu karardan dönülmüş ve E3, biletli katılımcılara da yeniden kapılarını açmıştır.
Dedik ya, ilkler için en uygun yer E3’tür. E3 yeni oyunları, duyuruları ardı ardına patlatsa da ağzımıza bir parmak bal çalmaktan ileriye gitmez. Özellikle basın dışındaki katılımcılar, genel olarak oyunları sadece uzaktan görürler.
İşte o noktada devreye Gamescom harika bir şekilde girer. E3, Amerika’nın zirvesiyken, Gamescom Avrupa’nın ilgi odağındadır. Her yıl Almanya’da düzenlenen etkinlik, büyüklük anlamında diğer bütün fuarlara fark atar.
Her yıl Ağustos ayında düzenlenen Gamescom, 33 bin ziyaretçi, 6 bin basın mensubu, ve 88 farklı ülkeden 700’ün üzerinde katılımcıya ev sahipliği yapar. Fuar alanı ve katılan kişi sayısı hesaplandığında ondan daha büyük bir oyun fuarı yoktur.
E3 genelde tüm duyuruları tükettiği için Gamescom temel olarak bir duyuru platformu değildir. Ağustos ayında düzenleniyor olması da bunun kanıtlarından biridir. Oyunlar çıkış yapmak için genelde Sonbahar aylarını beklerler, yani Ağustos geldiğinde birçoğu neredeyse hazır haldedir. Firmalar hazır olmak üzere olan oyunlarını, Gamescom’da hem basım mensuplarına hem de ziyaretçilere doyasıya oynatırlar.
Elbette oyun dünyası sadece bu iki etkinlikten oluşmaz. Örnek olarak Blizzard, düzenlediği BlizzCon etkinliğiyle, kendi fikri-mülklerinin tanıtımlarını daha özel bir kitleyle paylaşabiliyor. Bu yıl düzenlenen BlizzCon’da olayın en büyük kanıtlarından biri oldu.
Aynı zamanda Sony, PlayStation Experince sayesinde, PlayStation platformuyla ilgilenen insanlara daha özel bir etkinlik sunabiliyor. Uncharted 4: A Thief’s End’in ilk oynanış görüntülerinin PlayStation Experience’ta gösterilmesi bu olaya örnek olarak gösterilebilir.