Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Dijital KültürOyun kaynaklı en kötü 10 film...

    Oyun kaynaklı en kötü 10 film…

    Super Mario BrosYıllar önce filmler oyunlara ilham verirdi. Gişe başarısı yakalayan filmlerin mutlaka bir de oyunları yapılırdı. Aslına bakarsanız, bu oyunların birçoğu da çok başarılı olmazdı. Uzun bir süredir bu işleyiş tersine de çalışıyor. Yani; çok başarılı oyunların filmleri de yapılıyor… Ve ne yazık ki, yapılan bu filmler genellikle oyunlar kadar başarılı olamıyor. Biz, sizler için bugüne kadar yapılmış 10 kötü filmi seçtik.

    1 – Super Mario Bros.

    Merak ediyorum acaba, Super Mario Bros. Oynamayan, mantarların üzerinde zıplamayan kalmış mıdır diye… 1993 yılında çekilen filmi başrol oyuncularının bile pek de hayırla anmadıkları bir anıya dönüşmüş durumda. Mario rolündeki oyuncu Bob Hoskins ile Luigi rolündeki John Leguizamo, bu filmi kariyerlerinde bir utanç lekesi gibi görüyorlar. Film IMDB’de 4, Çürük Domatesler’de ise yüzde 16 gibi bir not almış. Shigeru Miyamoto, yani Super Mario’nun programcısı, “çok eğlenceli bir proje” dese de, sonuçtan pek de memnun değil…

    2 – Mortal Kombat: Annihilation

    Şu diyalogu hatırlayanınız var mı acaba? “Anne… yaşıyorsun!” “Çok kötü… öleceksin…” Hikaye, konu neredeyse yok, ama bir sürü karakter dolu, bilgisayar destekli (CGI) dövüş sahneleri gülünecek kıvamda… Ha bir de diyaloglardan bahsetmiş miydik? Yapımcısına 1997 yılında 71 milyon dolar kaybettiren bu film bizce hiç yapılmasa dünyamız çok daha mutlu olurdu.

    3 – Resident Evil

    Aslında 2002 yapımı Resident Evil’le derdimiz, video oyunuyla oluşturmuş olduğu o bayat bağlantıyla ilgili. Sen koca oyunun yalnızca korku sahnelerini alarak, “Resident Evil”i bir zombi filmine dönüştür. Bu bizi biraz rahatsız etti aslında… Neyse ki, gişede yapımcılar parayı kurtarabildiler. Bu arada 10 yıl içinde 4 tane daha “Resident Evil” yapıldı. Milla Jovovich de hepsinde yer aldı. 2017’de bir “Resident Evil” daha geliyor. Adına “Final Chapter” (Son Bölüm) diyorlar ama yapımcıların işi bilinmez elbette…

    4 – Max Payne

    O yavaş çekim atlayışları ne güzeldi Max Payne’in… Bir yandan da ateş ederek karşısına çıkanları öldürürdü. Aslında filmde de Mark Wahlberg gibi iyi bir karakter canlandırmıştı Payne’i… Bugün sorsanız, asla kabul etmezdi herhalde. Oyunda Max Payne, kızı ve karısının intikamını almak için katillerinin peşindeydi. Oysa sinema filminde bu konu gelip geçiştirilmişti. Üstelik filmde garip, karanlık karakter kullanılarak durum neredeyse fantastik bir hale getirilmişti.

    5 – Street Fighter

    Video oyunu olarak kalması gereken bir video oyunu varsa, o da Street Fighter olmalıydı. Tüm zamanların belki de en popüler arcade oyunlarından biri olan Street Fighter’ın, Jean-Claude Van Damme’ın başrolünde oynadığı 1994 yılı yapımı film versiyonu, kasığımıza yediğimiz bir Flash Kick darbesi gibi içimizi yakıyor. Tüm kritikler ne derse desin Street Fighter para kazanan bir prodüksiyon oldu…

    6 – Need for Speed

    “Yarışmak sanattır… Ancak ihtirasla yarışmak yüksek sanattır…” Bu sözler Hemingway’in kitaplarından birinden alınmış değil… Yalnızca dövüş içeren değil, yarış oyunları da Hollywood’un çarklarından nasibini aldı. Bu oyun da 2014’de film haline gelen Need for Speed oldu. Çürük Domatesler jürisi tarafından hikayesi “absürd, akılalmaz” olarak bulunan filmde Aaron Paul adlı genç bir yıldız yer alıyor ve kerameti kendinden menkul yarışlar yapıyor. Bol bol patlama görmek istiyor, güçlü otomobillerden hoşlanıyor ve saçma diyaloglara aldırmıyorsanız bu filmden nefret etmeyebilirsiniz.

    7 – Lara Croft : Tomb Raider

    Tamam biliyoruz bazı sinema meraklıları bu filmi sevmiş olabilirler. Angelina Jolie’yi Lara Croft olarak görmek için para vermek güzeldi. Sezarın hakkı Sezara, Angelina filmi taşımak için elinden geleni yapmış olabilir. Ancak olmadı işte…

    8 – Doom

    Kötü video oyunlar arasında Doom’lu olanlar az sayıda değildir. Ancak şimdi söyleyin bomba gibi bir video oyununun beyaz perdeye uygulanmış özel bir prodüksiyonunu izledikten sonra, bir eleştirmen “zaman kaybı” diyorsa orada ciddi bir sorun vardır. Film, video oyunu anlatırken iki önemli hata yapmış. Birincisi set, cehenneme kurulmamıştı, ikincisi insan denekler yerine, zombi ve iblisler akılda karışıklık yaratıyordu. Ateş etme oranı diyaloglarla karşılaştırıldığında filmde neredeyse konuşma yok gibiydi. Gişede iş yaptı ama oyunun ruhunu anlayamamış bir film olarak kaldı. Başrol oyuncusu Dwayne Johnson, en kötü aktör adaylığına gösterilmiş olsa da, Allah’ın şanslı kuluymuş ki, bu işten sıyırdı ve Hollywood kariyerinde tırmandı.

    9 – Double Dragon

    Kötüler arasında, kötünün de kötüsü olabilecek bir film varsa, Double Dragon, ondan da kötü olabilecek bir filmdir herhalde… 1993 yapımı bu filmin ilk sahnesinde kadim bir savaşın içinde buluyoruz kendimizi. Uzakdoğu’da bir yerlerde bir köy basılıyor. Daha sonra 2017’ye ışınlanıyoruz. Büyük bir deprem dünyamızı, özellikle de Hollywood Bulvarı’nı sallamış. Manyağın birinin güç madalyonuna ihtiyacı var ve dünyanın kaderi iki delikanlının ellerinde… Eminiz, 8 yaşındaki bir çocuk bu filmde çok eğlenecektir.

    10 – DOA: Dead or Alive

    Oyun, filmleştirilirken içine fazla seks dozu koymuşlar. Oyunlardaki dövüş turnuvalarından öğrendiğimiz bir şey var ki, iyi bir oyunu oluşturan elementler, iyi bir filmin oluşmasına neden olmuyor. Her ne kadar Corey Yuen gibi saygıdeğer bir dövüş koordinatörü olmasına rağmen, film TV’ye dizi çekilir kalitesinde çekilmiş adeta… Üstelik 21 milyon dolar bütçesi olmasına rağmen… Oyunun hayranları, hemen her yerde ucuza kaçıldığını görecekleri için büyük hüsrana uğradılar. Neyse, en azından bir voleybol sahnesi var…

    Filmler, CD’ler, DVD’ler, BluRay’ler… Hepsi burada!

     

    Haberler

    BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN