Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    SağlıkHer şeyin başı dijital sağlık!

    Her şeyin başı dijital sağlık!

    Bundan birkaç sene öncesine bakın. Herhangi bir sağlık sorunu yaşadığınızda doktor tavsiyesi almak için eşe dosta danışır, içinize sinen bir doktor bulduğunuzda da telefon ile hastaneye ulaşır ve randevu alırdınız. Randevu gününe kadar sağlık sorununuzun ciddiyeti ile içiniz içinizi yer ve bir an önce sonuca ulaşacağınız günü beklerdiniz. Bir de bugüne bakın. Pek çok doktorla ilgili bilgiyi internette bulabilir, kendileriyle ilgili yapılan olumlu ya da olumsuz yorumları okuyabilir, sanal ortamda randevu alabilir ve yaptırdığınız testlerin sonucu e-posta kutunuzda bulabilirsiniz…

    Teknoloji sağlık alanında inanılmaz bir hızda ilerliyor ve gelişiyor. Dünyanın Xerox, Philips, Samsung ve Intel gibi büyük teknoloji şirketleri dijital sağlık alanında uzun zamandır çeşitli yatırımlar yapıyorlar. Bununla birlikte Apple ve Google gibi devler hayata geçirdikleri sağlık uygulamaları ile kullanıcıların sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı oluyor. Google aramalarının yüzde 5’i sağlıkla ilgili bilgi almak amaçlı yapılıyor. Hastaların yüzde 77’si doktora gitmeden önce Google’dan araştırma yapmayı tercih ediyor. Hastaların yüzde 41’i sağlık kuruluşu seçerken sosyal medyadan etkilendiğini söylerken 8 hastadan 1’i sağlıkla ilgili videolar izliyor. Google’da her gün sağlıkla ilgili 2 milyar arama yapılıyor. Akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 19’unun telefonunda en az bir sağlık uygulaması var. Rakamlar böyle olunca biz de her yıl 7-13 Nisan tarihlerine denk gelen Dünya Sağlık Haftası’nda sizler için dijital sağlık uygulamaları ve bazı giyilebilir sağlık ürünlerini inceledik…

    Kan akışı hacmini ölçüyor
    Hepimizin yakından bildiği Kyocera markası, sağlık alanında önemli bir yatırım yaparak giyilebilir cihazlar ve akıllı telefonlar için dünyanın en küçük kan akışı sensörünü üretti. Deri altı dokulardaki kan akışı hacmini ölçen sensör kan akışındaki değişimlere göre, stres seviyesi, su kaybı, güneş çarpması ve yüksek irtifa hastalığı gibi parametreleri takip edebiliyor. Cihaz kulak, parmak veya alın ile temasa geçtiğinde kan akışı hacmini ölçebiliyor. Bunu yapabilmek için ise ışık frekansındaki değişimlerin kandan yansımasını gözlemliyor. Kan akışı hızında artış olduğunda bu frekansta ve yansımalarda da artış görülüyor.

    Artırılmış gerçeklik ile ameliyat…
    Bir diğer başarılı girişim de Philips’ten geldi. Şirket, yakın bir zamanda artırılmış gerçeklikle çalışan bir cerrahi navigasyon sistemi geliştirdiğini duyurdu. Karolinska University Hospital ve Cincinnati Children’s Hospital Medical Centre’ın ortaklaşa yaptığı deneyler sonucunda, Philips’in geliştirdiği bu uygulama ameliyatları oldukça farklı bir noktaya taşıyacak. Geliştirilen cerrahi navigasyon sisteminde yüksek çözünürlüklü kameralar röntgen cihazına bağlanıyor ve hastanın vücudunun 3D görüntüsü çıkarılıyor. Vücudu görüntüleyen teknoloji, implantların omurgaya doğru yerleştirilmesini kolaylaştırıyor ve ameliyat süresini kısaltıyor.

    Biraz da oyun kattık
    FDA tarafından onaylanan Biogaming oldukça dikkat çekici bir uygulama. İsrail merkezli bir girişim olan Biogaming, Microsoft’un Kinect tabanlı bir fizik tedavi uygulaması olarak dikkat çekiyor. Kinect’ten de anlayacağınız üzere bu oyun tabanlı bir uygulama. Sistem, her hastaya özel bir rutin oluşturarak çalışıyor. Fizyoterapistler, fizik tedavi sırasında hastalarına özel rutinleri oluşturup bunu bir oyun sistemine tanımlıyor ve hem hastanede hem de evde kullanıcılar bu tedaviyi uyguluyorlar. Hastalar cihazın takip ve raporlama sistemi sayesinde doktorlarıyla güncel verilerini paylaşabiliyorlar.

    Hayati verileri saklayan saat…
    Dünyada giyilebilir tıbbi cihaz pazarının 2022 yılına kadar 27,8 milyar dolar hacme ulaşacağı tahmin ediliyor. Giyilebilir sağlık ürünlerinde öne çıkan güzel bir örnek de MyMDband adlı saat. Cihazın üzerinde küçük ve lazerle işlenmiş bir QR kod bulunuyor. Bu QR kod sağlık ekiplerinin, kullanıcının herhangi bir gerekli veya potansiyel olarak hayat kurtarıcı verilerine hızlı bir şekilde erişmesine olanak tanıyor. QR kod tarandığında otomatik olarak kullanıcının yeri belirleniyor ve acil durumda ulaşılması gereken kişilerin kim olduğu öğrenilebiliyor.

    Haberler

    BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN